Açın kapıları sonuna kadar
bir rüzgar gelip üfleyecek mumlara





saat 6 da kalkıyor ilk dolmuş
yetişmek uğruna çıkıyor yorganın altından
gün öpüyor onu en ücra yerlerinden
karşılık veremiyorsun üstelik
suratına çarpıyor su taneleri
kendine gelemedi hala
hala sakin kuşluk vakti





fil dişlerinden beyaz alnın
senide koparacaklar öptüğüm yerlerinden
zaman akar ege denizinde
üste çıkmaya çalışır yunus balığı
selam verir ona ahtapot
izler elleri bağlı yunanistan
bir kuşluk vakti böyle geçer
bakmakla yetinirler uzaktan





elleri bağlı odysseus o da burada
çekilir kulakları tanrılar tarafından
eviymiş onun bu küçük ada





kollarını bağladı odysseus
kızmış gibi bana





güneş bir daha soyunmaya başladı
üstüne çıkardıkça bastı sıcak
kuşluk vakti geçiyor
ha çıktı ha çıkacak.













ağustosikibinonaltı’