6
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
877
Okunma
Frambuaz kokan bir gecede öldü benim kedim
buzlu bardakların terlemesiyle kokmaya başladı
ev 6.katta oradan aşağıya atlamış
terelelli bir kediydi ele gelmezdi hemen
alavurt kabından kabak kokusu düşmez
tırnaklarıyla tutunurdu geceye
ışık vurunca gözlerini belertirdi
ölmüş dediler ben görmedim
gelirdi zaten başıma eğer ölmeseydi
hayatımın lahzalarından çıkaracak bir çok pay var elimde
üstüne durup dururken su döktüğüm kardeşim var mesela
taviz vermezdi kardeşliğinden
şimdi bir kedi öldü diye bende ölmem
entarisinden bir şey kaybetmez ihtiyar kadın
hala sevmeye devam edecek insanlar var
başörtüsünden çıkan saçları kadar günahkardı benim kedi
bir kadının umursamazlığında takılı kalmış
hürriyet takılıyor kafalarına
beyazdan da beyaz
bir kabadayının yüreği kadar çoşkundu kalbi
bıyıkları da öyle çıkıyordu zaten
ayakları yan basıyordu
sanki tamamını giymemiş gibi
yoksa rajon mu kesiyordu bizim kedi
yoksa bir hiç uğruna mı gitti
yoksa biri mi seni aşağıya itti
sende çok sallapatisin
söyle artık,hadi!
namzetti bizim kedi
güzeller güzeli bir sevdiği vardı
ay ışığını kendisinin böldüğünü anlatır
hohlayarak patilerini kabartırdı göğsünü
bazen babasının aslan olduğundan bahsediyor
rutin perspektifleri çiziyordu kesik gözlerine kedinin
ölü kediler
öldü kediler
ben hala görmedim
bana öyle dediler.
ağustosikibinonlatı’