4
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
2134
Okunma

İçimde kaybettiklerim gökyüzünde devrilirken
Ellerim karanlığın arka yüzünde.
Ve ben çoğu gece uyanamazdım.
Şimdi üç renkle sesleniyorum sana
Dört yaşında bir kızın süt kokan dişleriyle.
Toprak bakışlarından düşüyordum en sevimli hallerime
Kalbimde sığ kalanlar öle öle kendini hatırlatanlar
Cebimde taşıdığım puslu hayallerim
Ardımda bıraktığım mezar başlı gövdem.
Kim bilir kaç hasret kundaklar saçlarımı
Kaç acı peydahlanır onca yaranın artık hallerine.
Sana yürüdüğüm tüm kaldırımlarında
Artık
Canı Cehenneme.
Ayazı yakar kan kokan geceleri
Boynumu kırdığım zamandan hesaplarım sendelenmiş yüzümün çizgilerini.
Ruhum bana öyle muhtaç
Baksan anlayacaksın.
Dudaklarımın yarıklarından kendime gelemeyişlerim.
Yıldızları sayılmazken gökyüzünün
Karanlık kadar ıssız avuçlarım.
Ve parmaklarım sayılmaktan öte
Tekrarlayan hastalığın telafisi gibi değilsin bende.
Hüzünle yoğrulan gülüşümden saklanırdı yokluk
Ardı ardına kesiliyor kekeme hallerim.
Sabah saatlerinin en kıyımsız sendelerinde
Bir korkunun iç çekişlerinden parçalanıyor satırlar.
Ağlaya ağlaya gelir mi sesim
Esmer gözlerimden (?)
Ellerimde biriken prangaları eskittikçe
Ayak seslerimden tanıya bilir miydin beni (?)
Vicdanına tutunarak
S e n s ö y l e.
Kentin arka mahallerinde susuyor insanlar.
İçimizde giyotin sessizliği
Duvarlarda tarumar edilen örümcek ağları
Aslında,
Duyulsa iniltilerimiz intihar etmeden öleceğiz
Hepimiz.
Boynumuzda kahkaha uğultuları
Dişlerinin arasında geçmekte olan zaman
Binlercesiyle aynı şehrin kıyısında
Mavinin ardında
Öylece ağlıyor-uz
Çocukluğumuz başucumuzda…
Selamet eder ardım(ız)da kalanlar
Arkalarına alarak ayaklarını
Adım adım ilerlerler öteki zamana.
Uçmadan gövdemiz
Yudumlasak tek seferde eceli.
Hiçbir yara durmasa alnımızda
Seve bilir miydik?
Sorgulamadan-
Bağrımın orta yerinde uyuyordu tüm dünya
Ve ellerimizde hokkabaz bir acı
İçi sancı doğuran.
Sesimin yetmediği boşluklarda
Boyumun kısalığına inat
Birkaç dehliz kıvranıyorum.
Oysa kaç defa bağdaş kurup oturmuştum
- Saymadım.
Kim bilir kaç kez çelme taktık
Düşüşlerimiz, kalkamayışlarımıza hep gebe.
Azala azala yankılanıyor içimiz
Yanmadan
Ve her ceset soğumadan üşümüyoruz artık.
Ve öylece g ü l m e y i u n u t u y o r u z
- Ağlaya ağlaya.
Zên. //BirAğustos2016
5.0
100% (13)