4
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1133
Okunma

/ Çünkü toprağın verebileceği en güzel nimettir gülüşün güldüşüm
diye başlıyor şiir
ve özledim diye bitiyor /
Gölgesine uzandığı iğne yapraklı göknarda kozalakmışcasına mutlu olabilmeli insan
arada sırada da olsa
yaşıyorum diyorsa...
Yalpalaya yalpalaya koşan ayyaşın peşi sıra
göğe kurşun sıkıyorum
Elbette magandası bol iklimlerde
bende yavaş yavaş
kafayı yemekteyim...
Yüzünde sivilce çıkınca
Sanırım ben nazarlardım kurşun mu döktürsek anneciğim
diyen uzun bacaklı Barbie
Metrekareye üç ölüm düşen şehirleri
kulak arkası ediyor...
Güzel olmak günah değil
Aptallığının hesabını verebiliyorsa her insan sevilmeyi hakeder
Evet burada biraz Ekmek Şarap Sen ve Ben esintisi
estikçe
eskiyor
eskidikçe
hatırlamak zorlaşıyor
zorlaştıkça
hatırda kalan kıymetleniyor
Şunu sakın unutma
Ölünce değerlenen tek şey insandır...
Ben ne zaman Gönül dağını dinlesem gözlerim yaşarır
Unutulmaya yüz tutmuş bir dil gibi artık insancasına yaşamak
yaşatmak
ve sevdalanmak
Devrik cümlelere sığınarak yazılır bazen şiir
içimdeki depremin yankısı
sağır ediyor beni
Baba çok fiyakalı bir hastalığa yakalandım diyor
Ve ölüyor Kazım
Ben çay koyayım mı diyorum
Radyasyonsuz gitmiyor bu meret diye yüzünü buruşturuyor
rica etsem bir doz Çernobil alabilir miyim oradan...
Bu toprağın çocuklarına kolay ölüm yok diye
inliyor
altımda ki
Alacakaranlık kuşağı tadında bir kentte
Kuşluk vaktine sığınırken yakalıyorum gölgemi...
Gölgesinden korkan
adamlar kadar olamadık ya
bir
ona yanıyor ara sıra yüreğim
yoksa bunlar hep angarya...
/ Gölgen gölgeme değse ellerim terleyecek biliyorum
diye başlıyor şiir
ve özledim diye bitiyor /
5.0
100% (18)