3
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1239
Okunma

Perdemin kıyısından göz kırpan, güneşin ilk soluklarında
Sona ulaşır gün, daha ilk adımlarında
Ve bir vedanın soluğu değer penceremin camına
Ardında uluyan bir rüzgar, sessiz çığlıkla
Adını sayıklatır bana, veda veda
Sen ki, vardın, zamanları mechul olan
Bir varmış bir yokmuş masallarındaki
Evvel zamanlarında yitip gitmişsin
Benki,
Soluk benizli, unutulmuş bir takvim yaprağı
Köşesinde darmadağın bir duvarın
Beklerim kurtulmak adına, tüm dünya zamanlarında
. . .
Biriken geçmişim, sayfa sayfa,
soyutlanamaz yaşamdan
Her satırında bir izi, çıkar gün yüzüne zaman zaman
Vakitler ki düşer bir bir, hasret mahlasıyla günün akşamında
Gökyüzü boyanır, nihayetsiz bir son ile
Yapraklar ki intihar eder dallarından rüzgara kapılıp
Tüm acılar sırlanır, geçmişin geçmişliğinde
…
Biraz yorgunum, kim bilir?
Kaç duygu birikti dudaklarımın arasında
Söylenesi geldiği vakitlere, sessizlik çöktü
Kelimeler, kelimeler anlamlarından ürktü
Ki cümleler, lal gibi sessizleşti yokluğunla
Ben, sessizliğinde sensizleştim.
27.06.2016 Murat DOĞAN