57. ---


Tanrı yaratır,
Dinler yok eder;
Kural budur, kural nedir?
Kural budur. Kural nedir?

İblis karanlıktadır,
Karanlık kendini var ediyor...
Gece gündüze ulaşmaya çabalar;
Sabah olur da, Güneş kendine aynada bakıyordur...

Gölgeler
Oynaşıyor
Devamlı,
Işık yakamozlar! ...






58.


SAPIKLIK bir tanımı :
KENDİ YAŞAYAMAMIŞ,
BAŞKALARININ YATAĞINA PRANGA VURMA DERDİNDEDİR ...
Sapıklık şudur !

İYİ ŞEYLER DÜŞÜNMEZLER,
ÇÜNKÜ HAYATLARI KÖTÜ GEÇMİŞTİR
-ONLAR Kİ,
BASİT İNSANLARDIR.

ATATÜRK’E DÜŞMAN
YETİŞMİŞ AİLELERİN EVLATLARI DA
NORMALDE ATATÜRK’E
DÜŞMAN OLARAK YETİŞİRLER/ YETİŞTİRİLİRLER....






59.


OLABİLİR ELBET :
YOK MUDUR Kİ İSTİSNASI?
HAYAT HEP Mİ İYİDİR
YA DA HEP Mİ KÖTÜDÜR?

İYİ ŞEYLER DÜŞÜNMEZLER,
ÇÜNKÜ HAYATLARI KÖTÜ GEÇMİŞTİR
-ONLAR Kİ,
BASİT İNSANLARDIR !

BASİT İNSANLAR
KÖTÜ NİYETİNDE DİRETENLER OLMAKTAN ADIMLADIĞINDA
YOK EDİLMELİDİRLER
-RAF ÖMÜRLERİNE BAKILMAZ.




60.


Pencerede kulbu bir el kavrıyor;
Açmak için onu,
Hava girsin diye içeri.
Vardır bakteriler:

Bakteriler vardır vücutta;
Bir de onların yararlısı ile zararlıları.
Doğarken
Bebek doğarsın yine;

Aç pencereleri,
Aç ama temiz hava ve güneş için,
Öğren de, haşereleri de
Asla içeri buyur etme!






61.


Evren doğmuştu, işte böyle;
Bir şeyin iyisi de olsa kötüsü de,
Sahip olabilmek için geleceğe,
Var oldu.

Sonra bir çeşit kurallarla işledi;
Ama o yasalar ya ona önceden verilmişti
Veya da bu bu süre zarfında
Kendini iyi kötü geliştirdi.

Din/ ler ile Tanrı’nın savaşıdır
İşte aslında bu. ..
Hayır,
Maksat ..






62.


Kurallar koyup yasaklar geliştirmek,
Artı kötüyü uygulamak değil :
Doğa ’KÖTÜ BİLE OLSA’dır,
İYİ YAPMAK idi KÖTÜYÜ;

Ki bu böyle değildir,
İyi ki de öyle!
Yay, o gene gerilecek;
Ok salınacak, fırlatılacak!

Bütün
Bir küre
Bu sefer belki de
Felaketler altında kalacak!’






63.


Sterling soy isimini almış bir zenci
İngiliz takımlarında olup topçu
Sokaklara utanmadan çıkabiliyorsa; görebiliriz şunları:
Paris saldırısı

Peşi sıra konuşturulan
Ilımanlı klima kumral kemirici insansı,
Takriben yüzde otuz sekiz terkibi sürüngenimsi bir uzak doğu kökenli,
Öyleyecektir de ağzından şunları, şunları :

" Hepimiz fransızız, onlar barbarlar!
Ben fransızım..." dedi, çocuğunu da kapmış gelmiş kameralara!
Gülümsemiyor, diyor: " Masum bize saldırdılar!"
Ki aynen de bunları demişti.






64.


Onlar günümüzün modern köleleridir.
Onlara iyi bakın,
Günümüzü asıl vatansız
Sürüngensileri onlardır,

Kandırarak içe sızmayı
Nispeten daha kolay başaran onlardır
Onlar günümüzün modern köleleridir.
İçine gizlice yerleştirilirler!

Mayınlar, basılmak beklenir.
Uzaktan kumandalı bombalar patlatılır.
Yahudi arabı kukla etti özüne yaban batılıyı,
Suikast düşkünü batı, bombacı sandı islamı.






65.


Umarım akıllanılır, ama akıllanmak da şu!
Umarım akıllanılır, ama akıllanmak da şu!
Onlara iyi bakın, onları tanıyın!
Onlara iyi bakın, kendi ne yapacağınızı bilin ve iyi bilin!

Umarım akıllanılır,
Ama akıllanmak da şu!
Onlara iyi bakın, onları iyi tanıyın.
Vatansız vekiller mülteci doldurulmasının önünü açar!

Nato’dan çıkılıyor !
Büyük göz görüyor, yukarıdan; O, yüksekçe ...
’AMERİKAN BİRLEŞİK’ askerleri
Doldurularak çuvallara, sert sulara sert bırakılıyor!






66.


Yolda olsun, UTKllar bunlar! Ulu Turan Kağanlığı.
Japonya ve Ukrayna, Oğuz’a kardeş!
Cennet istedi, Ata’m Atatürk,
Yaşayan ve yaşadıklarıyla mutlu insanlar için.

Tüm vatansızlar;
Büyuk oranda, her milletten kırmalar
Ve mülteciler
İle tüm suç sahipleri, öyle veya böyle ! ..

Büyük çukur hazır,
Onun ateşi bol.
Yahudi arabının kat kat gerdirilmiş baş bağına asıl
Da kurulmuş, ırksal devşirmesi insansı k*rt tabelalar yıı-kıl-sın !






67.


İzmir’de deve güreşleri var
Da neden yok BİR KIMIZ İÇME ??
Çay bardağıyla bir rakı devirme ?
(Sek ya da değil) ama yarışmamız yok?

Osmanlı ve islam öncesi önceki devir;
Okçuluk, cirit, halter müsabakaları yok !
Ve buz hokeyi ile güreş (ata sporu yağlı güreş ve grekoromen)
(Vuruş)Boks ve voleybol kadın milli etkinlikleri ...

Serbest kürsü konuşmaları olmalı
Türk tüm parklarda! Gece yarısı ertesinde Tengri şaman kam ayinleri ...
’Tuğrul Bey Selçuklular
Laiklik Anması’ için






68.


İngiliz urbalı kuklalar
İle ampul kafalı siyon simgeden işlemeli entarili,
Vücutları içi saman dolu
Korkuluklar ! ....

Taşlama şöleni
Olacak bunların hepsi birleşip..
Havaya buhar olarak uçuşup
Maddeleşiyor, orda birleşiyor.

Çankaya’da özel bu hafta tertiplemeli!
Y-Cehhap arındırılıyor,
Ölü doğmuş ama eli bıçaklı Akkahpe hançerleniyor.
’YENİ GÜN’ böyle dipten geliyor!






69.


Meclis içi özerk kademe
Amma da meclis üstü mercii ’Laikler İhtiyarlar Heyeti emretti,
Cascavlak ! ’’Safkan Türk Atlı Zımba’ Ekipleri’ dolanıyor,
STAZ’ler ....

GİO’lar
Mankurtlaştırma işleminden geçirilen Türkler
İçin hazır bekletilen
-’GERÇEK İKNA ODALARI’ var ...

Gene BSKllar’da olan bu yerler
(Düşman köleler ile YYÖller barındırıldığı) Çiftliklerin yaşatıldığı KSKllar’la
Bağlantılı bazı gizli geçişler/ geçitler barındırsa da,
Konularda karar mercii BSKllar’dır hep mutlaka.





70. ---


Yürüyen yaşayan ölü çiftlikleri
İle İnsansılar ile onlardan damıtılma
kan kanalları Küçük Su Kulesi’nde;
BSK’da çalıştırılır, bazı insansı batılı veya yahudi kalifiye hademelerse!

BSKllar’da kan kanalları;
Yaşam veriyor onlar, labora zerzevat alet edevat cihazlara;
Türkler işte, şimdi bu kulede yaşıyor, büyükçe yüksek olanında,
İnsansı köleler ile YYÖ ise diğerinde!

BSKllar’da kan kanalları
Yaşam veriyor alet edevat cihazlara;
Türkler bu kulede yaşıyor,
Büyükçe yüksek olanında ...






71.


İçim yer şekilleri ağlıyor,
Kaybetmemek için.
İçim yer şekilleri ağlıyor,
Kaybetmemek için...

Tanrı Dağlarından aşağı,
Temorashi Kendo. --> ’Kengo’ okunur
Göksu Türkün, BSK’llar’da; --> Bir Büyük Su Kulesi var, bir de Küçük Su Kulesi - BSK’ya BSK’llar deniyor.
Gece gece, bir film tutturmuş gidiyor.

’Şaşı bakışlı dinbaz dindar’ ibadette;
Üç turda Kabe altı yüz altmış altı.
Bir yol var yukarı cennete,
Bir de yerin derinliklerine !!!!!!






72.


Cehennem ışığı, taa görünüyor buradan ...
Açmış bağrını da tutuşmuş o alevleriyle;
Sessizdir Cennet-i Alem ise ona secde :
Yatar kalkarlar ölene kadar böyle !!!!!!

Dağ bastonu aleti
Karlarda bata çıka;
Kar da hani, tutmuş fena;
Eyy, ben! Ne işim var. (!(

Bir yol aşağı, biri yukarı;
Bir de benden insanlar burda!
Tutturmuş gidiyoruz bir türkü, işte şu :
’Tanrı Dağı’ndan aşağı, hoppa...’






73.


Bir eli Ai Kuiper Kuşağı;
Rimbaud, onun diğer eli de Plüton’da;
Buna ne, ben yaratırım; varız,
Bundan bize ne, çabalamayız!

Bir kıyas tutturmuş gidiyor rüzgar;
Bulutlar ve ordan inen yağmur cinsi;
Yin ve Yang, n’apar ki onlar ile Gong?!
Tüüh! Bak, yine işim çıktı !

Bir eli Kuiper Kuşağı’nda; Rimbauddyen kaosu
Sera küvezi, Plüton’a atmış sarmalamış o öbür diğer eli !
Tavan arası faresi gizemli yollarda ne yapa!?
Ona göre mi; öğrenmek, öğretmek?!






74.


Hayır! Yolda gidene ışıldamak.
Çıkan güneş çıkar
-Her gece, her gece,
Gün ağarınca.

Sazı eline alan
Müzik icra eder;
Aynen de bu gidenler gibi,
Karlı havada kurt dizilişine girmişler:

Dağğ baaaşını duman almışş ...
Dağğ baaaşını duman almışş,
Gümüş dere......
Harbi, sahi o ...






75.


Kalkıp gelenler
Kelt Şhellde nehri’nin bi tarafından,
Kurmak için Türkije’yi;
Türkije başkentlerinden kalkıp, M. Ö. 700 !

Türkiye olacak Türkije’yi kurmak için,
Başkentleri Türkije’den kalkıp gallenler ..
Keltler, Truva, İyonya’dan girip
Anadolu’da bakındılar.

Netleşme
Zamanın mekanla
Buluşması mı,
Eşitlikte izdivaç mı?






76.


Buz gibi göz alıyor Truva.
Truva atı Truva’nın kendisi midir?
Hırsız mı soymaya gelir,
Ama masumlar mı davetkar misafirperverdir??

Som altın gibi parlayan
Paralel bir boyutta
Veya da ileriye akan farklı bir zaman koridorunda,
O artık Türk eline geçmiş olan ...

Şu devasa Cin sarayı,
Girişte kapıda gelenlerini buyur eden
Büyük Kiros II’nin O pis kellesi ile
Muhammed bin Cerir, Muaviye ve Kuteybe ibni Müslim.






77.


Edilgen değildir Gök Tanrı;
O gözler, gözlemler ve
Ama gerektiğinde yaratır
Ve gerektiğinde de sadece yok eder.

Japon Turan
ya da Türk boylarından Moğol;
Dağcı Temorashi, sikkeyi bi çırpıda çaktı.
Kaya üzerindeki çatlağa giren yumuşak sikke
Hemen çatlağın şeklini aldı;

Zor olduğundan biraz çıkarması
Az yukarıda yeni bir tane daha çaktı.
Çok da fazla kilolu olmadığından,
Yumuşak sikkeler onu nispeten kolay taşıyordu..






78.


Batonları onun yanında,
Aynen, kullanılacağı anı bekliyorlar !
Kar da zaten giderek şiddetini arttırmaktadır.
T. Kengo, buz tırmanışı kazmasını çaka çaka ilerliyor ..

Kurtaracağı bulutu bulma amaçlı;
60 gramdan hafif
Ve uçak kanadı malzemesinden
Karabinası küçük klipsleri ...

Takıp takıştıra halatlardan halatlara uçlardan..
Kendini
Adım Adım
Yukarılara İletiyor idi.






79.


Göksu, kulede, bulutlara uzanmış odasında,
Daha iç bir odaya geçerek
Çok yukarılardaki bu kulede
Buzluğundan

Bir kutu
Efes Pilsen Kışa Özel
Alarak küçük havuzuna girdi,
Bir süre öylece keyif yaptı sessizce !

Kenardaki dalgıç elbisesini giydi
Ve lastik eldivenleri ile dalış maskesini de taktı.
Eline zıpkınını kavrayarak
Sulara daldı!






80.


Oradan nereye gidecek ??
Ağzında tuttuğu nefesi, onun şnorkeli :
Buz gibi bir içim Efes, karışmasının kana var elbet bir süresi;
Bunu unutmamalı, bunun aksini işler kılmalı!

Gobi Çölü’nde
Olmayan bir vahada belirecek.
Kibirli ve egoistlerin masumları sömürdüğü,
Güdülen aptal çoğunlukla suç sahibi azınlılığın yaşadığı

O dünyevi sisteme
Uzak bir yerlerde nispeten !
Geri dönmek isterse, dönebilir mi ki?
Hoş, bunun da bir anlamı olacak mı ?






81.


Bulut bulacak, Temorashi!
Ondan sonra, buz tırmanışında dağ inecek!
Büyük Su Kulesi’ndeki, BSKllar’da
O bulutsu odaya ulaşması gerek!

Dinlenmekden
Oradan dalmıştı sulara, Göksu olarak !
Göksu, Gobi’ye çıktı; Efes Pilsen
Boyut kapısından, bir rahatlama seansında !

BSKllar ile KSKllar
Arasındaki açılacak
Köprü de aslında hali hazırda,
İkisinin de mesafe kat eden adımları !






82.


Kudüs’te Mahşer’de ilk kalkacaklar ya
Pahalı mezar taş kabirlerinden
Toprak altından toprak üstüne çıkacaklar;
Kazıyıp o toz toprağı, o kahrolası elleriyle!

Bütün bu alanlar
Ve kuklacısı kuklalarının, kuklalar meddahı :
Zamanın yeni yeni papacıklarının beklerler
Çıkmasını, balkona çıkmasını -el sallarlar ! ....

Beyinsiz kalabalıklaara
Ve 3 aylar bekleyip de mutlaka;
İbrahimî yahuudi suud ispanyel soysuz prenslere illa
Bombardıman etmek için






83.


havadan, çok yukarıdan!
Bombalar yağdırmak için, sayısını hesaplamaksızın
Bombaların yaani!
Havadan, çok yukarıdan!

TENGRİ gürlüyor, eni konu!
Şimşekler çakıyor;
Bardaktan boşanırcasına bir yağmur ŞİMDİ başladı.
Havadan, çok yukarıdan! ...

Her doğan artık doğacak;
Atatürk, Tomris,
Timur ve Cengiz ile Hülagu !
Ormandaki Ranza katta ŞİMDİ uyandılar !






84.


Kabe etrafınca
Dönüp duruyor
Siyah bacaklılar, beyaz entarilisinden ...
Siyah bacaklılar, beyaz beyaz koşturuyorlar!

Plajda kocaman karıncaları gibi
Koşuş-tu-ru-yor-lar
-Çalışmamak için,
Nefes almamak için!

Nefes aldıklarını farketmemek içindir
Aslında tüm bu dinler.
Yaratan evreni, O’nun kendi için araştırmaz da,
Ellerinde bulduklarını kendilerine mal ederler.






85.


Birazdan büyük panik
Papanın balkonunun aşağısından yükselen buhran olacak,
Duman burgaç, Kabe’deki halkın arasına da karışacak.
Kudüs’te pahalı mezarlara yatanları yakalayacak

Kalktıklarında, toprak üzerinde kıskıvrak!
Türk genetiği taşımayarak yaşayan
Ve Türk’e düşmanlık hisseden
Amaçlı aşılanmış yürüyen yaşayan ölüler

Laboratuvarlardan
Salınacak
Dünyada
Tüm küreye !!!!...






86.


Mankurt bebeği doğuyor
Ağlaya zırlaya, bir sürü ...
Büyütüyorlar masum güzel insanları çabukça,
Çocukluklarını belki onlar belki yaşamadan...

Tanış ediyorlar
Kanı bozuk kırma melezler ile,
’Asaletinden kutsal’ soylu
Yeryüzünde fanice gündelikçi bekçiyi.

Onlar onlarla
Çoğalıyor, bunlar bunlarla...
Düzüşüyorlar da sabah akşam
Güneşin asıl hiç batmadığı ırkın evinde.






87.


Düzüşüyorlar sabah akşam,
Heyecan içinde, yerinde duramayan!
Yabancıya gelin-damat vereceğini
Bi ertesi gün haykırmak için !

Kan ter içinde
Bazı bir şeyler oluyor.
Neler oluyor, fark edemiyor gibiyim;
Bomboş bir anlamsızlık...

Aynı şeylerde
Kötü süreçler
Hep değişmez mi kalır,
Zaman hiç mi değiştirmez?






88.


Tacizler, tecavüzler,
Zorlamalar ile gelen baskılar !
Gerildi mi kafalara deve derisi,
Amaç, türlü işkencelerle şuuru tüketmek...

Ölü doğmuş mankurt bebeği ! ...
Ruhu olmayan yahudi arabı deney yapıyor.
Asalet cesaretle ortaya çıkar -bebek ağlar da geri
Arap gene arap ...

Ört kelleyi! İstemezler
Kim olduğunu senin bilmeni;
Her an kendileri ile yüzleştiklerinden
Yoktur kendilerine güvenleri.






89.


Tellere tutunarak gidiyorlar
Karanlıkta, uçurum kenarlarında !
Hem körler, görmüyorlar ve
Bir de önlem almaya çalışıyorlar!

Mankurt bebekler,
Tellere tutunarak ilerliyorlar!
Hemen onlar geri ölecek, sonra bir daha doğmak için;
Aslında burda ölü bile doğmadılar.

Belki hazırdır şimdiden
Mezarlıkta arazin, sınırlar çizilmiş :
Çiçek varsa, çiçeklere az su;
Oku da merhumun ruhuna! Müsade, cennette huriler bekler!






90.


İleride ufukta, yukarıda!
Bir Cin saarayı görüyorum; ya hep ya hiç!
Çevresinde çadırlar; irili ufaklı
Gök rengi ve sonradan koyu yeşil taklit!

Up uzak ufuklarda bir noktada
Belirdi netlik
Vahada, ve o an
Görüldü benlik.

Netleşme
Zamanın mekanla
Buluşması mı,
Eşitlikte izdivaç mı?






91.


Oba çadırları sarmış çevresini
Kocaman cin sarayının
Ve Yeşil ve Şaman din çadırları
ile ortanca Boz Hakan’ın otağı

Bir tane Yeşil Otağ:
Mevki edinmiş anlaşılan; Yobaz sonradan görme,
Verip veriştiriyor halen artık az ağdalı obada Gökçe Otağ üzerine;
İşte, bu kam çadırında!

Sessiz sedasız sahtekar girişlerde
Din adamları şamanlara,
Bilge Kocalar’a saldırdı durdu.
Gök çadıra çamur attıkça, çamura ne oldum delisi.






92.


Hamm!
Zulmedenleri imha et;
Kökünden sil at, ey büyücü şaman!
Bu dünyayı iyiliğe bırak, sen sonra kalkanlı büyü yap !

Zulmedenleri yok et;
Kökünden sil ve at, büyücü şaman!
Bu dünyayı, iyiliğe bırak; sen sonra kalkanlı büyü yap !
Savunmak püskürtmekle, püskürtmek saldırı ile !





93.


Balçık
Kendisi
Yattı,
Yattı! .......

Çadırların ortasından Büyük Boz Otağ,
Ulu han çadırı.
Ruhlar birikti
Bir anda o bölgede!

Ne olup ne bitiyor ??
Gören gözler
Görüyor! Anlamlandıran
Anlam verebilir !

Sadece bakanlar,
Ruhları göremez ...
Gören gözler görüyor ....
Dinler toplamı, çamura battı.






94.


Dağıtıver tasanı
Esen bala.
Söz, düğümünü çözeriz;
Es, bala.

Otağlar ve oba çadırları yan yana ! !
Turan’a kurultay gerek !
Güreş, böyle tut kendin ile;
Türk ile Türklük severiz.

Yıldız harlar
Bilge kişi; Ay’a varır Ergenekon.
(Sekti ve insanlıktan) Bir ateş
Gibi düştü, ateş kuşu Anka.






95.


Haykırıyor ’Tengrici Algış’:
" Kök Tengrim kollasın,
Yer Anam Umay korusun,
Yer Anam Umay korusun,

Yeri yarılıp ot olsun,
Yeli yarılıp süt olsun,
Ruh’um yar olsun. Aumin.
Ruh’um yar olsun. "

Ruhlar dolaşıyor ovada.
Yüce Tomris, Amazonlardan varis;
Dolaşıyor şimdi atı üzerinde
Çadırların arasında ...






96.


Koptu kopacak
Bir büyük kasırga! Esiyor rüzgar.
Söz birliği ediyor olduğu da
Kadın kumandanların -fısıltı gazetesi kulaktan kulağa :

Hayatın içine itilseler diyecekler:
"Neden böyledir Kutaybe Müslim musluğu camiler ??
Girer sadece erkekler ve giremez ki İLKİN,
Çıkamasın bile oradan kadınlar! "


Elleriyle işaret etmekteler,
Düzlükte ve göz gözü görmeyen
Rüzgarın altındaki. TANRI’M, Gök-ÇAĞRI çadırı.
Başlasın da, artık ADIMLAMANIN/ ADIMLARIN dansı!