0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4725
Okunma

Bir kuştur ki uçar tepemde
Her gün aklımı eşeler
Bir su ki akar ayak bileklerimde
Her an umudumu deler
Uçan kuş sevdam, akan su Zaman
Sevdam akıl, Zaman umut bırakmadı bende
Öyle yorgunum ki hayattan
Öyle bıktım ki aldığım zayiattan
Düştüm dört nala koştuğum
Gençlik adlı beyaz attan..
Su yelkovanı doldurdukça
Kuşumu zehirler akrebi saatin
Sayfalarını taşıyamam takvimin
Günahlarım vardır benim
Arsız geceler kadar derin
Çıkmazlara girmiş nefeslerim
Her saniye ölmek isterim
Ancak becerebilsem bile ölmeyi
Mezar kabul etmez bedenimi
Vebasını ben taşırım sevginin
Üstümde ne bir akbaba uçar
Ne de tek bir çiçek açar
Ve ben kabrimin içinde
Yalnızlığımla kavgalarımı
Kendimle kargaşalarımı bitiremem
Gözümdeki yağmurları tüketemem
Benim yok işte öyle
Süslü püslü bavullarım
Gökte beyaz beyaz bulutlarım
İçinde yeşermeyi bekleyen
Bayatlamış umutlarım
Mavinin üstünde ve göğün haritasında
Aylak aylak dolanırım
Mazinin içinde derin derin
Kanamakta olan yaralarım
Dilimde hep gideceğim günü
Gönlümde bekleneni sayıklarım