6
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
1040
Okunma

Köklerini salmış bir ağaç duruyor karşımda
elime alsam bir buket olacak
yoksul bir kentin iki kardeşine
en iyi hediye bu olurdu bence
asfalta yakın ağaçlara uzağım bugün
hızla sigarasını içenler koğuşunda
her köşede bir gardiyan saklı
özgürlüğüm terk edilmiş bir radyoda
sarı renkli ve düğmeleri siyah
çekip çekmemek arasında kararsız
inatçılığın böylesine rastlamamıştım daha önce
bir buket ağaç için yağmur olup boşalmışçasına
saatler yürüyor radyo boyunca
bir dokunsam kırılacak gibi
emekçi kızların süslü hayatında yaşıyorum
bu sefer sağlam basıyorum
yaşayacağım her notaya
her içre de yarım kalacak duyguya
şimdi sen gideceksin başkaları gelecek
fabrika kızları ayran gönüllü
suyu süte karıştıracak
ve birileri gelip
bizi içimizden karıştıracak
takım elbiseli iki erkek yaklaşıyor buketlerin arasına
saat fabrika işçilerini gösteriyor
dakikalar kızları geçiyor
o kadar yavaş
o kadar salınıktı
kan bile böyle dolaşmıyor vücutta
dönün bakalım fabrika kızları
gösterin kendinizi bu bir fırsat
gece radyosunda çıktı
kaç kupon daha biriktireceksiniz
çilek reçeli süslü hayallerinize
kaç gramafon kağıdı eskiyecek göz yaşlarınızda
beşiğinizin etrafında sarı gelinler
eşiğinizin üstünde ağzı bozuk kadınlar
siz yoksul öleceksiniz
çocuklarınız da yoksul büyüyecek
gece radyosundan ayrılık şarkıları çalıyor
sandalye gıcırtısı sırtıma battıkça batıyor
dönün fabrika kızları dönün
dünya da bir gün daha bitiyor.
’Gök çe’