18
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
1840
Okunma

Bir gün bir şiir soludum bilemedim kolumun kanadımın bu denli kırılgan olduğunu.
Üstat sormuştu şiirinin birinde:’’Sizin hiç babanız öldü mü?’’
Öldü ve defalarca tattım ölümü o gittikten sonra.
Sineye çektim hayatı en kırılgan güfteye sığınmayı da meziyet bildim.
Mekânın cennet olsun baba.
Cemal Süreya’yı da rahmetle anıyorum.
Söz verdim ona, tek bir söz;
Gözlerinde gördüğüm irinde takılı aklımın
Reçine tokası.
Kara meleği buyur etmiş kaderin
Örtülü peçesi:
Gece gibi gizemli,
Aşk gibi buyurgan
Ve kopuk aklın imleri
Hatta kırık tekeri bilinmezin indinde
Kerelerce tökezlemekten mütevellit
Bir boş vermişlikte.
Söz verdim ki kerelerce dönecekken,
Çektim kara kaplı defterin perdesini,
Sığındığım üstü açık tabutta,
Dilimde bir tekerleme:
Sormuştu şair kerelerce,
Hani henüz büyümediğim ahir zamanda.
Henüz ölmemiştin zahir,
Yıkanırken musalla taşında
Ergen düşlerim.
Mücbir sebeplerle yasaklamıştın ağlamayı.
Beni yine de ağlamadım sanma hani,
Sormuşlardı bir zamanlar:
Nedir elbisenin bu hali?
Öyle ya, mendilsiz çıkmıştım o gün sokağa,
Üzerimde bir ağırlık
Ve imam sormuştu,
Çekmeden kader tetiği:
Helal ettiniz mi hakkınızı?
Boykot ettiğim ne çok ırgat düş,
Ve yanımda kimsecikler yokken,
Ölü toprağı serilmişçesine atime,
Kala kalmıştım bir başıma,
Dememe bakma asla baba
Ve özlediğimden ziyade,
Özlenmediğime kâiniyim
Hele ki gözünden sakınan bir mertebeye
Yerleştirmişken beni;
Bilfiil sürgülediğim tokmaklı kapıyı,
Ses etmeden sorgu suallere yanıtı özür bildiğim.
Gönlün yırtık güncesinde
Karalıyorum adını mutluluğun,
Karalandığımdan ziyade süt kokan
Çocuk neşelerimi kaçırmadım henüz,
Kaçan trenden arda kalan o iste
Kaybolmuşluğuma koyarken son noktayı.
Ölümlerden ölüm beğenmezken,
Hak görmezken ayrılığı,
Şimdi ölmeden peşi sıra uğurladığım
Kibirli süzüşleriyle,
Akla ziyan bir hengâme
Yine donatıldığım ama konduramadığım,
Sormasam da sorgulandığım
Ve alabildiğine hoyrat bir itirafname,
Aklımın pervasızlığına nazire eden
Bir düş kırıntısından ibaretim.
Gönülsüz bir serzeniş,
Gaddar döngünün rehaveti çöktü çökeli,
Çekim gücüne yenik düştüğüm evrenin,
Nazarımda akıbetim bir romandan sızan,
Satırlara sığdıramadığım ne çok kelam:
Pervazındayım alabildiğine,
Süzülen bir kırlangıcın kanatlarında
Gönderiyorum dua yüklü sevgimi,
Ellerimle kazdığım kuyunun
En dibindeyim şimdi.
Asla da sormasınlar; solumda yatan
Muhaberatın kepenklerini indirdim çoktan,
Teneffüs ettiğimden ziyade
Telaffuz edemediğim tek bir cümle:
Hiç bu kadar özlediniz mi?
5.0
100% (30)