1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
722
Okunma
bugün yüzüme çarpan bütün yapraklar
çapaklarıma dokundu teker teker
bir geçmiş silme derdinde
bir hayat bir çare
ve çarenin bittiği yerde
çapsız,büyük ve siyah tekerlekler
üstümüze sürülüyor bütün oba
bucaklardan taşan insanlık
şimdilerde kasaba
yaprakların şerhan hali gözümü alıyor
şimdi güneş batacak
ha yandı ha yanacak
kavimler göçü başlıyor
beyin göçü olmayacak
taşan insanlık
paketinde sigaranın
yirmi adet ölüm taşıyor
her nefes bir fazlalık
ve içerde derin pazarlık
hayat bugün yüzüme çarptı
gündüz vakti oldukça karanlık
izmir bu kadar sıcak değildi
bir dert taşan insanlık
dikey dağların etrafı
rumlar artık azınlık
bir göç başlıyor ki
etekleri kalabalık
hayat bir kez daha dokunmuştu tenime
anne de görürsün bunu
ya da emek verilmiş sevgilide
haz alma duygularım bertaraf
etrafım oldukça geniş
gözümü alabilenlere merhaba
alamayanlar da geride
bebeklerim büyüdü ama
bu yalan değil
bornovayı da görüyorum çiğliyi de
Brüka,şiirimin battaniyesi
üşümüyorum artık
bu cehennem yerinde
zamanım;
kolda başka
duvar da başka
gök yüzünde sabit
kumda geriye
hayata atılan adımlarımız
okşadı ruhumuzu
sana haber vermeden geldi günler
sesini ileriye aldılar
gözlerini yıllara
ve tadımlık canımız vardı
sana haber vermeden geldiler
aralarından seçemedim
darılma
hayatın iki kuruşunu fazlalık yapamadım
ellerimden düşen bozukluklara
yüreğimden tamamlayıp verdim
taşan insanlıksa eğer
günde 24 saat ölen bendim
Brükanın sahibi.
5.0
100% (7)