2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1720
Okunma

bildim, nankörün de tasavvuru varmış
tasarrufunda tasavvufu ve nefesi arsenik kokar
insan iyi niyetinden yol verirken
kötü niyetlinin bahsiyle yolundan olurmuş da
bunlardan bize ne şimdi
hem beyaz efsanevi masumiyet şişirip durur yanağında
erik kurusu, yarma bir tüylü, bahça da atlı karınca
dizlerinden kanamış olabileceğini sordum leylanın
leyla masa da okeye iki taş kala bir tur daha dönüyor kendi etrafında
ya masraf ya tavaf
bir sabah öldürürken ayı denizde boğarcasına
meczup kent yollarına düştü
rahat bırakın saçlarını denizin, istedikleri gibi toprakla oynaşsın
rahat bırakın yalnız kalmak için kalp kıranı
insan, diliyle bir insan bir şeytan
üstüne çekebildiği kadar çizgileri olsa
gezdirir mahluku zebani sokağının uzağında
eski bir ses, hayır, olmuyor, tam olarak bir şey örneğin
anlamı hala boşaltılmamış bir şey
iğne deliğinde sıkışmış ortadoğusu, zârin trajedist bir kadın
taşın yarısında ağrıyor başı
başının yarısında uyruğuna kadar kızıl kanı
öpüp bedenini yükseğe kaldırsalar
vitrin camı kirlenmesin, orta sehpada elli bir ekran tüplü, biraz kanaviçe
ben hep kırmızı bilirdim gülü
reddi mutlak, kul ahmak, ırgat; baldırı çıplak, dili kemani, aydan narin o ağlak
yeis ime kadar kelime mezarlığında teorisyen bir zat
şaplatıyor parmaklarını
gırtlağının geometrisini eski yunana borçlu
buradan sevmeyi bilmeyenlerin işi ne
buradan platona kadar giden oğlan
hayatın gayesi ne
bu huşu, kirli teninde beyaz kanserojen bir karbondur
ve biraz da hidrat
zaman büyüyor, adının uğrak kaldığı bahçalarda bir telaş
yeni çalınmış ayran kokuyor ağzı, biraz da yıkanmamış naaş
ifadeyle kelimeler çalınıyor. hamdi, kır zincirlerini nezarethanenin
çingene kirli eteğini açmış seni bekliyor
5.0
100% (5)