geziniyor martılar kanadıyla bizi
dokunup duruyor sahildeki kayalara
bütün sesler sesine bükülüp birleşiyor
tatlı ve gürültü korku

tentene sohbet
dudak dudağa
aralandıkça nefes alıyor fısıltı
seviyor mu bilinmez bizi
havanın coşkusu kanatlarımıza sarılan

ayaklarını kuma sokup saklanan
bir yaz çiçeğinin ilk akşamındayız
duyuyoruz rıhtımdaki bütün serüvenleri
ne güzel bahçeler
ne güzel üstümüze devrilmiş

arınarak sokuluyorum ayın yanaklarına
görebiliyorum karşıdaki adayı
güvercinler kalkıyor güneyden
karanlıklarla korkutuyor gölgemi uyku
uyanıyorum güneşin gözleriyle

bu dingin sular sinema
dibine dalıp berrak rüyada
tenine dokunuyorum yorgunluğumun
neler neler geçiyor aklımdan bir bilsen

kuyular bulanıp gitmiş
bir taş küçük dalgalarla yeniden
yeniden başlıyorum hayata
basit bir kahkaha ile deliyorsun göğü
öylesine yorgunum ki
soluklanıyorum maviliklerin ağzında seni.