Elbet
Sabah ezanına yakın bir vakitte,
Tüm şehri sessizce öldürmüşse, Aylardan bugün, İsmini kim koyarsa koysun! Çay bardaklarının tıngırtıları, Daha bu körlükte, birkaç insan sesi, Zaman, elinde sıcacık ekmeğiyle, Evine giden adamı ortalıktan çektiyse, Vardır her halde bir bildiği, Bildiğiyle kimi yutmuşsa, acımadan, Bu gölgelikteki şehirde, Ardında bir iki yavru köpek, Çıplak kollarını sıvazlayan fakirlikte, En büyük zenginlikti, Fırına yeni küsmüş ekmek, Bir çocuk, benim gördüklerimi görecek, Elbet, İsmini kim koyarsa koysun! |