1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
754
Okunma

Ben benden gitmeden
Yılın ilk ayında ve takvimin ilk yaprağın da
Hesap sormadan yalnızlığa
Ocak ayında bir dem akşamında çal kapımı
Adını bildiğimiz ayların yollarına senle gideyim
Geceler uzun olur kış günü bilirsin
Dışarıda bembeyaz bir karlara örtünürken bu şehir
Odamız da kuzineli bir sobanın ateşinde
Unutalım kendimizi
Aşk üstüne kelimeleri dökelim gece gözümüzden kayarken
Soba üstünde kenarı yanmış kestaneler
Ve gözlerimizin molasında
Karlar erimeden kapı eşiklerinde
Bir demli çayın renginde
Gözlerimize söylenmemiş türküler yakalım
Ben benden gitmeden
Şubat’ın ayazına yakında gelecek cemrelerin hatrına
Bırak ellerimiz ellerimizde kalsın kime ne
Meğer bizi o yalnızlık yıllarca kandırmış
Bekleme gelmez o beklenen diye
Mart’ın kazmasını ya yakalım ya toprağa gömelim
Kapıdan baktırmadan Nisan’ada çaktırmadan
Sen yanımda olunca
Sanki baharın kokusu şimdiden genzime kaçıyor uzaktan
Zaman su gibi akıyormuş derlerdi de inanmazdım
Bak Nisan Gelip çalmış bile kapımızı
Artık ağlamak yok sevdiğim
Şimdi sıra bizde
Bulutların göz yaşlarını seyrederek
Yağmurlara bırakalım tüm acılarımızı
Bırak’ta gurbetin soğuk yüzünden
Toprağımıza rahmetler yağsın sevdanın şerefine
Ben benden gitmeden
Bir Mayıs sabahına senle koyun koyuna uyanalım
Kırlangıçların yuvası da hala bozulmamışken
Hercai menekşelerin güzelliğini seyredelim penceremizden
Ve sana bahçemizden
Ellerimle topladığım papatyalardan taçlar yapayım
Güller Laleler dile gelsin güzelliğinden
Hazıran akşamlarının ay ışığı
Nede güzel düşüyor saçlarına
Tara şaçlarını sevdiceğim yıldızlara bakarak tara
Yakamozlara en çok senin gölgen yakışır bu aylarda
Temmuz’un sıcağında bırak
Tenimizin gölgesine sığınalım
Bu sevdaya beraber yandıkça yanalım dibine kadar
Bak duyuyormusun
Uzaklardan binlerce Ağustos böcekleri bir heyecan içinde
Ve yakmışlar ateşini
Sanki bir sevinç şarkısı çalıyorlar kanatlarında dilinde
Gel söyle omuzuma tadını çıkaralım şimdi yıldızların
Ben benden gitmeden
Bir Eylül sarısı yüzüne deymesin sakın
Bırak sonbaharın rengi sadece saçlarında kalsın
Bilirim’ki Eylül hüzün verir insana
Sen bakma bu Eylül’ün sahtekarlığına
Gözlerime bırak kendini
Bırak hüzünler dökülen yaprakların arasında kalsın
Ekim’in son mahsülünde
Bir başak tanesindeki gibi nimetimsin benim
Rahmanın hediyesini öpüp seni alnıma koyduğumsun
Kasımda ağaçlar soyunurken yaprağından anadan üryan
Sen dudağımda sakladığım mahremim
Sen helalim ebedim ezelimsin ne boynunu eğdiririm
Nede adını kirletirim
Aralığın kapısı aralıktır diye sakın gitme sakın
Ben senle uslandım senle arındım duruldum
Herkes uyukuda iken olurda eğer gidersen
Ben benden gitmeden dağa taşa küser kanarım biterim
Ayhan’ca Cümleler
AYHAN AKDENİZ
5.0
100% (3)