1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
941
Okunma

Sen çatı katı arasında kalmış
Ve sana yazılıp ta gönderilmemiş
Tozlanmış eski mektuplar gibisin içimde
Eski bir hikayenin içinde unutulmuş
Küf tutan devrik cümlelerimin suskunluğusun
Yapma ne olur
Geceme davetsiz bir rüyada uykularıma her gelişinde
Bir bakışının hatırına
Sana izin vereceğimi mi sanıyorsun
Yanılıyorsun
Tanırım ben o göz süzmelerini
Nasıl başladıysa öyle bitmeyen bir acı daha geçmedi
Geçmedin içimde işte
Alevlerin içinde bir beddua zikrederim seni
Tanrıya şikayetimin en ön saflarında bir tek senin yerin
Ayıkla yalnızlığımın pirincini ayıklayabilirsen
Şimdi tövbelerini
Hangi kara çarşafın rengi temizler
Ve hangi kıbleye ahımı seriyorsun şimdi
Alnın kirpas içindeyken
Çatı katı arasında
Seni sandıklara kilitlediğim
Mahkumiyetinin cezasını unutulmaya kestim
Ayaklarına dolanan prangaların helalliğimin anahtarı
Sol yanımın en dehlizine attım
Boşuna yırtınma uğraşma
Bir mahşer hesaplaşmasında dökeceğim alacak verecekleri
Zaten sesinide yüzün gibi unuttum
Her yastığa baş koyduğumda
Sicim sicim gözlerimden günahını bıraktım her geceye
Ah o odamdaki duvarların dili olsa da anlatsa sana
Anlatsa çaresizliklerimi
Anlatsa isyanlarımı duvarları kırarcasına öfkeli yumruklarımı
Meğer seni sevmek
Bir yalnızlığa yolculuğun başlangıcıymış
Ve her durağında
Güzelim yaşanmış günleri gözünü karartarak
Tekme tokat iterek yara bere içinde bırakışınmış
Ve şimdi bu şehrin her köşesinde
Sargılar içinde bir hüzün var biliyormusun
Yollar zifiri bir yalan
Caddeleri sokakları veda kokan
Ve can havliyle senden kaçan utangaç izlerini taşıyor
Bu şehrin bir sağanak yağmura muhtaçlığı var gibi
Son defa ağlasam yıkanır mı acaba bu koca şehir
Ağla be adam son defa ağla ağlayabildiğin kadar
Ayhan’ca Cümleler
AYHAN AKDENİZ
5.0
100% (4)