Yürüyor üzerime koca şehir
Camlarını tipi dövüyor bir gece yarısı evlerin
Süretim megaloman olmuş afişlere
Ecel beni kol geziyor her sokakta
Kaçacak bir yer bile yok
Yol vermiyor şeytan geçmez geçidi
Şu amansız Serhat elinde
Eylül bu sene ne çok soğuk

Hain bir horosan gecesindeyim
Sarıkamış’tan ayaz esiyor
Bir titreme sarmış bedenimi
Dişlerim zangır,zangır ötüyor
İhanet sarmış dostluğu
Ciğerlerimde ise körelmiş can sızısı
Üç kuruşa birde korkuya,artık
Adam satılıyor amansızca

İki rüzgar kalmış sadece yüzüme esecek
Meltem edasında,dır belki son nasibim
Oysa
İki cadde ilerisi azrail durağı
Kim bilir ileriki bir kuytuda pusu atmış ecel
Namluya sıkışmış avını bekler vaziyette
Gözlerimde bahar,a dail yeşil hayeller
İki dakka sonrası bite’bilir bir ömrün gece yarısındayım

Yanaklarım ergen edasında sivilceler barındırıyor
Üstelik bir ceylan daha okşamamış gür saçlarımı
Mahaledeki arkadaşlarım henüz kahkaha atmadılar
İki cıvık şaka sonrası serseri gülüşler eşliğinde
Ve annem doya doya evlat diye basmadı bağrına
Kokumu içine sinerek

Hayallerim’in hepsi askıda kaldı
Düğün,ü yasa boğulmuş acılı bir gelin gibi
Atık kara trene binip batıya gitmeyeceğim
Örneğin
Garda vedalaşmayacağım dostlarımla
Ardımda su dökmeyecek bacım
Güle güle git güle güle gel diye

Çünkü
Her köşesinde bir cip dolusu asker
Memleket kendi evlatları tarafında işgal altında
Halka savaş açılmış ihtilal bahanesi eşliğinde
Konuşmak suç
Susmak suç
Düşünmek cinayet artık,düşünmek ölmeye davet
Fikirler müebet
Korkuyorum kim bilir
Bu çark daha kimleri öğütücek

Mehmet Kılıçel