6
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1419
Okunma

"-aşı neyle yersin"
"-ekmeğ(i)ne(n)"
"-scık"
“-dıkımınan”
"-gaşşığınan"
"-olmadı"
"-besmeleynen"
“-mismillahınan” diyen
zafer kazanır, böbürlenirdi
sofradan kalkmışsak geri oturmayı ar ederdik
sofradaysak bile yeniden besmele çekerdik
“-aşure, bekmez, baklafı, havla,
höşmerim, incir dondurma”
en sonunda sofraya konmuşsa
saydığımız biri
“-İbirem datlı sevmez” demişse
İbrahim ar eder yemezdi datlıyı
hakikaten sevmediğine inanırdı
ömründe ilk defa konulmuş önüne
yemez mi; adam yerine konulmayı
yıllar sonra kendisi de yapacaktı aynı şakayı
kimse aldırmayacaktı
o ömrünce herkesi adam sayacaktı..
elbette sofradan "şükür" diye
kalkmalıydık
hem de doymadan
"-Ey Allahın Resulü" demişler Peygamberimize
ne zaman kalkalım sofradan
Peygamberimiz salli Allah-ü aleyh-i vesselem
"-doymadan" demiş,
onun uçun! nasibimiz olabilecek başka niyemetlere de
yer burakmak ğereğir midende
illa da sünnetlemeye ”
“-hey gözel Irapbım hikmetinden soval olunmaz”
ebem "-kadı kaymakam bile gelse” derdi
“-sofradan kalkılmaz
ayakta taam lokması alınmaz
şeytan çeker" derdi
herkes önce besmele çekerdi
konuşulmazdı yemekte
dıkımı akıtmamız hoş görülmezdi
“-sizin öküz güttüğünüz yerleri
dolaşıp gelirin akıtman evel-Allah” derdi
"-biz çobannıgdan gelmişiz
bobalarımız çobannıg edegelmiş
ağa çoban dutacağı adamın öğüne
ömründe görmediği aşı dökerimiş
ağıldan salıvırımış sürüyü de…………!
çoban garnını doyuruyokana
sürü zıyana girdiyse
vay haline
ya da çoban aşını yemeden daha
sürüyü çevirmeye seğidirse
ağa, -yol veririmiş- çobana
neyeyse?
onun uçun;
hemi garnını doyurasıya
hapur-hupur etmeden aşı yeyecen
hem savırıp, akıdıp
dökmecen
hemi de sürü zıyana girmeden
seğidip, sürüye (y)etişecen
ağzını eğiştirmecen , yecen
ağzıyın yannını gevmecen ,
lokmayı ağzında böyütmeycen ,
öğüne bakmaycan
gözününen sürüyü tığlacan
etirafında dört dönecen
evzinmecen,ves-selam
vel-hasılı kelam
vahtında sofraya gelcen
mesmelesiz yemecen
dıkımı gözel etcen
ufralayıp , ufalamadan
kendi önünden
aşını göpgözel ye(ye)cen
sofraya akıdıp dökmecen,
ekmeği ufalamacan
çenebazlık yapmacan
çıynamadan yutmacan
a(ğ)zında bişiy varıkana gonuşma(ya)can
gevişini gösdermecen
ayakta yemecen
şeytan çeker
içine ilimez
şeytana uyanın hiş bi işi önüne ğetmez
mesmelesiz sofranın beti-bereketi olmaz
karnın doysa, gözün doymaz
eveli bi taş çıkaran adam varımış
ev yapacaklar adama muhtacımış
adam bi kazan aşınan doymazımış
gocagarının birinin
emme tolunu sel almış
emme çadırını yel almış
evsiz galmış
ev yapmak uçun taş çıkartacağımış
"taş çıkaran"ı yardıma çağırmış
eller gibi kazanınan değil de
çencereyinen aş bişirmiş
gonu-gonşu
"-daşçıkaran değil çencere
kazanınan bile doymaz" demiş
emme gocağarının başga bulguru
başga yeycek ekmeği,
el önüne goycağı
varmıydı, yok muydu
orasını bilemecen ga(y)ri
taş çıkaracak adam;
gaşşığını aşa daldırmasıynan bille
gocagarı herifin elini dutup
"önüşcük mesmele çek" demiş
……?
"önşe mesmele"
adam "ı! ıh" demiş, başga bişiy dememiş
gocagarı "noldum öldüm ille mesmele"
taş çıkaran da direnirimiş emme
en sonunda "demen o mismillayı" deyinşe
gocagarı "hinşi ye öyleyse" demiş
kazanınan doymayan herif
çencerenin yarısını yemiş
yarısını yeyememiş"
mesmelesiz yemecen,
döküp saçmacan,
kendi önünden yecen,
hakkına gayıl olcan
keser gibi;
“hep bana, hep bana”
demecen
birez de bışkı ğibi
“bi sana, bi bana”
“bi sana, bi bana”
de(ye)cen
DİPNOTLAR
aş:yemek / pişmiş
sünnetlemek: kapta yemek artığı bırakmayacak şekilde silerek yemek
ağıl: avlu, hayat, ahır
ziyan: yasaklı yer, kastedilen ekili alan
hapur-hupur : alel acele, döke saça
ağız eğiştirmek: iştahsız yemek
ağzının yanını gevmek: yediği şeyi sevmediğinden gönülsüz isteksiz yemeye çalışmak, boğazdan geçmemesi.
gevmek : dişi ile aşırı çiğnemek, koparmak kesmek amacı dışında dişlemek, ya da dişsizlerin çiğnemesi
lokmanın ağızda büyümesi: yiyor görünmek için ağza alınan lokmanın, yutulamayarak ağızda durması
vel hasılı kelam: uzun lafın kısası anlamında
besmele (Bismillahirrahmanirrahim) esirgeyip bağışlayan Allahın adıyla
ufralamak: ununu döküp, saçmak
çıynamak: çiğnemek
şeytan çeker: bereketini göremezsin anlamında
önüşcük: önce, ilk önce, her şeyden evvela, ilk olarak
5.0
100% (7)