4
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1334
Okunma

Bükten gelmiş ak toprak
ardıç ağacından merdivendeki
helkelerde bulamaç ,
duvarlara sürülür
gollarını çemremiş,
dizliklerinin altı çıplak
yüzüne-gözüne bulamaç bulanmış
çilşekeş kadınlarca
bez parçası
bulamaca bandırarak
bezenir ak toprağın akına
isli ‘gözarasındaki’ her ağaç
ve ise bulanmış kamışlar
bahardan-bahara duvarlar suvanır
içeriler tepserinceye ğadar
evin altı-üstü çırpılır
döğülür deyneklerle
kilim, çul, keçe
hasır, döşek, yorgan şilte
bir güzel elden geçirilir
yaygılar , yazgılar havalandırılır
odalar çinil-çinildir..
toprak kokusu genizlerde
baharla, bayramlardan önce
harmandan kalkınca
asvaplar yunur
üstler değiştirilir
çocuklar “cıbıl ” olur
bebekler cıp-cıp
su dökünülür
hamam yapılır
yolmadan önce
ekmekler direklenir
harmandan sonra;
“-gış hazırlığı, eşgi
bir yandan kara erik
kabığı soyulup gurudulur
hoşaflık alma, armıt kakı
kayise şak edilip ayıklanır gıliği
sovan-kumpir , fasille,
badılcan, bamiya gurudulur
emme ille noldum-öldüm un-bulgur
keşkeklik yarma ,
çorbalık tar(h)ana-göce ,
nişasta, keşkeklik, bir de turşu
turşu deyinçe badılcan turşusu
badılcan turşusu
için illem de sirke
fesliken, karanane-sarımsak
büber, gök firenk, bostan
tuzlu suyla da kurulurdu
sahi turşuya nohut hadi neyse de
çörtük neyye gonulurdu
salkımıyla üzüm,
çapıtla gış keleği
toprakda sökülüp yengattan toprağa pıransa gömülür
ne gadak dayancak ki
yaz boyu deriye peynir,
yağlı dolaz,
çökelek
haşhaşdan yağ çıkartmak gerek
çalı, odun-kütük ısınmaya,
tandıra kes-tezek
saman, arpa, küspe , kırma,
hayvanlara yem-yeyecek
göçmen kuşlar göçmeden
yapraklar dökülmeden
sabahtan işbaşına gidilmeli
hem de “garga bokunu yemeden”
RESİM DE KARAKAYANIN ALTINDAN AKTOPRAK ALINAN BÜK’E DÖNÜŞ YOLU GÖRÜLMEKTEDİR
Çalı Sh: 1294
DİPNOT
bük: dönemeç, burun, çıkıntı, viraj
akbük: göl kıyısında, Karakaya’dan sonraki ak topraklı dönemeç
bulamaç: badana için hazırlanan, sulandırılmış ak toprak
dizlik: diz altında lastikle büzdürülmüş basma don, işlik
bandırmak: bir şeyi sıvıya batırıp çıkararak sıvıdan bulaştırmak
gözarası: tavanın alt yüzü
sıva (kasdedilen badna)
yaygı: yere yayılan çul, halı vs. kullanılacak olan döşek, yorgan vs.
yazgı: yere yazılan (serilen) hasır, keçe, kilim, çul, halı vs.
cıbıl/cibil olmak: çocuklar için yıkanmak, çimmek
cıp-cıp: bebekler için oynayarak yıkanmak
direklenmek:duman için yükselmek, eşya için üst üste yığılarak
ekşi: salça
kak: hoşaflık elma-armut kurusu
kılik: çekirdek
kumpir: patetes
yarma: çorbalık, keşkeklik buğday
yarma : buğdayın ıslatılarak dövülmesi ile elde edilen çorbalık
göce: çorbalık, kırık buğday
bostan: hıyar, salatalık
küspe: yağı alınan haşkaşın sıkıştırılmış posası
5.0
100% (8)