Gündüzün saat kaçıydı bilmem
Pencereme vuran sessiz bir yağmur damlacıkları arasında
Hayallerinin zenginliğin de
Okuduğum bir kitabın virgül arasında
Uzaklara dalışımda sıcak bir çayın rehavetine kapılıp
Ve kelimelerin şiir kokusu da genzime kaçarken
Kolay mı ayrılmak senden gidişine yastayken
Bu saatte yine neyin yolcusuyum bilmiyorum
Hazırlıksızca yakalanmışım gözlerine yine



Odam da bilmediğim yerlere
Baharların koynuna gidiyor yüreğim
Götüreyim senide acılara vaktimiz dolmadan
Bak gökyüzü bile
Tertemiz ve daha kirlenmemiş yağmurları üstümüze serpiyor
Yar içimizde bir yangın
Ne sönüyor ne külleniyor hikayemiz
Bir kitabın ayraç’ında bekliyorum seni şiir kokulum
Mevsim bahar’mıydı yoksa bir kış ayazımı
Gündüzün de saat kaçıy dı bilmem
Dünde kalışın üstüme üstüme geliyor
Sana uçsuz bucaksız eksiğim işte anlatamıyorum


Çaresizim aşk’ın çorak topraklarında
Lanet olası her zindan geceye bir küfür bırakıyorum
Sürülüyorum biraz daha vatansız mülteci gibiyim sana
Yokluğuna gülüşüne sürülüyorum
Bir zar atıyorum her figana
Ve hep yek geliyor hayat düşeşi beklerken düşlerimde
Gözümün nuruna hasretinin karası değiyor
Korkudan hayalini öpemiyorum
Tüm vücuduma bir veba gibi gidişin bulaşacak sanki
Şiir kokulum yasemin çiçeklerinin renginde arındır beni
Unuttur beni unuttur kendimi gözlerinde
Hadi bir elin yalnızlığına el ver
Kaldığımız yerlerden yürüyelim senle
Hiç gitmediğimiz mevsimlere
Yaralarımız daha fazla kanamadan karanlıklara kalmadan
Kırılan çınarımın dallların da
Kalan ömrümün son yaprağını bana sakla
Ve bir bahar rüzgarı eserken
Saçlarını yemyeşil mevsimlere çöz gelirken
Avuçlarımdaki tüm aşk’ı gelişinin yollarına dökeyim
Birazdan yağmur da dinecek hadi geç kalma artık


Ayhan’ca Cümleler
AYHAN AKDENİZ