3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2079
Okunma

YETER ARTIK ÖLÜM
Nasıl bir duyguysa bu karşı koyamadığım
Anlamam için sessiz dur hayat
Biz vakitsiz bir ölümlerle büyüyoruz akşam vakitlerinde
Yağmura sığınsam sırılsıklamım
Rüzgara anlatsam kederimi içimde bir kasırga
Kalabalık ve kargaşalı caddelerin sokaklarında
Kırmızılara sararak ve ölümü içimize çeke çeke
Büyümek istemiyorum artık
Etrafa saçılmış son hatıraların delilleri
Poşetlere konuyor
Kiminde aşk kiminde özlem ayrılık kokuyor
Şimdi kar beyazı bir suskunluğun mateminde
Avuçlarımıza yarım kalmış
Onlarca gülüşleride toplayarak
Yeni türküler söylemek lazım ölüm hayata doymuşken
Gecenin omuzlarından
İsimsiz yıldızlar akıyordu avuçlara
Ve ağlayan her bir çift gözde
Ömür kendinden geçiyordu ecelin nehrinde şuursuzca
Şimdi geceye anlatsam
Aşk’ı hasreti acıyı ve ölümü
Ne gecenin nede karanlığın umurunda
Özgürlüğün elinden tutamıyacaksa insan
Varsın ölümün hürriyetine çıksın her sokak
Gözlerimin deydiği yere kadar mı şu hayat
Aklımda kalmış bir deniz bir gökyüzü mavisi
Bu seferki çok sancılı bir sabahı bekleyiş benimkisi
Daha nasıl anlatayım ki
Karşı koyamadığım
Karmaşıklığın arasında
Öfkelerime ve hüzünlerime danışarak
Geçici bir sağır ve dilsizin rollerine bürüneceğim
Aslında unutmak diye bir şey yok
Biliyorum sadece dünün heybesinde biriktireceğiz
Şimdi yüreğimin ağırlığınca mavi hüzünler dökülüyor
Tüm sözlerime kara bir meleğin lekesi bulaşıyor
Bu ne sevda yarası nede aşk
Sessizce akşam vakti çöken
Bir ölüm karası kurulmuş sırça köşküme
Yeter artık taze hayatlara meydan okuduğun ölüm
Yıldızlar yerleşmeden henüz gökyüzüne
Daha kaç kere böyle koparacaksın yıldızları
Korkak bir savaşçı gibi haince
Ayhan’ca Cümleler
AYHAN AKDENİZ
5.0
100% (5)