Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Bedri Tokul
Bedri Tokul
VİP ÜYE

KÜÇÜK ŞEFİN SÜTLACI

Yorum

KÜÇÜK ŞEFİN SÜTLACI

( 8 kişi )

16

Yorum

29

Beğeni

5,0

Puan

1344

Okunma

Okuduğunuz yazı 3.3.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
KÜÇÜK ŞEFİN SÜTLACI

KÜÇÜK ŞEFİN SÜTLACI

Yirmi seneyi aşkın bu sitedeyiz.
Çok insanlar tanıdık. Kimi dairesini sattı gitti, kimi kiracı üç beş sene oturdu, başka yere başka şehirlere taşındı. Komşularımızla iyi günlerimiz de oldu, kırgınlıklarımızda.

Ama bir kiracı komşum var ki; o başka işte. O beni anne bilir. Bende onu kızım gibi severim. Hemen hemen her gün bana uğrar. Bir ihtiyacımız olursa alır. Tatlı dillidir, güler yüzlüdür, hamarattır. Her ne kadar “yapma “ desem de yemeğime, ev işlerime yardım eder. İki yavrusu var. Büyük olanı erkek, bu yıl okula başladı. Küçüğü kız dört yaşında.
Dün yine bana geldi. Dalgındı, sıkıntılıydı. Sormadım. Biliyordum, duramaz anlatırdı. Fazla beklemedi:
“Ablam dün çok canım sıkıldı. Çok üzüldüm. Televizyondaki yemek programlarında mı görmüşlerdi ya da bir resimde mi? Bilmiyorum. Çocuklar dizimin dibine oturdular. Gözleri ışık, dilleri bal peteği.
“Anne bize sütlaç yapsana.”
Hemen yaparım demedim. Oğlumu okula bıraktıktan sonra buzdolabına baktım. Yarım litre kadar süt var. O sütle sütlaç yaptım. Ancak iki kâse oldu.
Kızıma:
“ Ben ağabeyini okuldan almaya gidiyorum. Otur sütlacını ye. Biri senin, diğeri de ağabeyinin.”
Oğlumu okuldan aldım:
Dün siz benden ne istemiştiniz?”
“Sütlaç anne.”
“Yaptım. Gidince yersin.”
“Allooşş.” Dedi. Çok sevindi. Eve gelir gelmez sevinçle buzdolabını açtı.
“ Anne burada sütlaç yok.”
Kızım birden korkuyla, hıçkırıklarla ağlamaya başladı. Ağlamasına bir anlam verememiştim:
“Bir daha yapmayacağım anne. Bir daha yapmayacağım. Özür dilerim. Çok güzel olmuştu. Abimin sütlacını da yedim.”
Abisinin önce suratı asıldı. Sonra kardeşine sarıldı:
“ İyi ki yemişsin kardeşim. Ben zaten sütlaç sevmem ki.”
“Çocuklarımın neşesi yerine gelse de, benim yüreğim yandı. Yaşananlar beni çok üzdü. Başka odaya gittim, ağladım. Aldığımız maaş belli. Ev kirada. Sıkıntılarımız ayyukta. Bilmiyorum ne yapacağız? “

Yine ağlıyordu. Gözyaşlarını sildi. Saate baktı:

“ Ben gidiyorum abla Oğlanın okuldan çıkma vakti geldi. “

Peki, ben şimdi ne yapacaktım? Benim de duygularım, benim de yüreğim, her ne kadar büyümüş olsalar da benimde çocuklarım var.
Ben de bir anneydim. Hatta anneanne... Geçen hafta torunum Ayça’nın anaokulunda müsameresi vardı. O gün dedesiyle izlemeye gidemedik, okul çıkışı bize geldiler. Meğer aşçı olmuş! Fırfırlı kepi, bembeyaz önlüğüyle öyle şirindi ki... Gururla poz verdi bize, pırıl pırıl gözleriyle gösterisini burada da oynadı. Küçük elleriyle hamur açıyormuş gibi yaptı, kaşık salladı, bir şeyler karıştırdı. Torunlar şeker şerbet. Her halleriyle güzeller. Akşam geç saatlere kadar bizdeydiler. Giderken de bir telaş... Kepi ve önlüğü burada unuttular.


O an aklıma güzel bir fikir geldi. Komşumu rencide etmeden bu sütlaç meselesini halledebilirdim. Dolaptan tatlı için malzemeleri aldım, komşumun kapısını çaldım. Küçük kız açtı.

“Annem evde yok, abimi okuldan almaya gitti,” dedi.
Göz hizasına kadar eğilip, “Biliyorum! Ben, seni görmeye geldim. Hem bak, sana neler getirdim’’ diyerek elimdekini gösterdim. Poşetten fırfırlı kepi çıkardım, saçlarını toparlayıp başına taktım. Beyaz önlüğü de beline bağlayınca:“Ooo, gerçek aşçı gibi oldun!” dedim. Sevinçle bir kahkaha attı.
“Hadi bakalım, minik şef, şimdi annenle abine sürpriz yapma zamanı!” dedim. Tatlı malzemelerini de çıkarıp tezgâha dizdim.
“Aşçıbaşı, söyle bakalım, bu malzemelerle ne yapabiliriz? Bir an düşündü, sonra heyecanla, “Sütlaççç!” diye bağırdı.


Sık sık geldiğim için evin ve mutfağın düzenini biliyordum. Lavabonun altındaki dolaptan bir tencere çıkardım, pirinci içine koyup yıkadım, süzdüm. Bir sürahiye yeterince su doldurup küçük kıza uzattım.
“Bunu tutar mısın?”
Minik elleriyle sıkıca kavradı. Sonra bir sandalye çekip ocağa doğru yaklaştırdım.
“Küçük aşçımız, hazır mısın? Başlıyoruz!”
Gözleri sevinçle parladı. İçinde yıkanmış pirinç olan tencereyi ona uzattım.
“Suyu yavaş yavaş dök,” dedim. Küçücük elleriyle dikkatlice döktü. Ben de usulca ocağın altını açtım. Eline bir tahta kaşık tutuşturup:

"Şimdi, bu pirinçleri arada bir karıştıracağız. Böylece dibi tutmaz ve güzelce yumuşar," dedim. Minik şefi kucaklayıp sandalyeye çıkarırken büyük bir ciddiyetle başını salladı. Dikkatlice kaşığı tencereye daldırdı. Sütü ne zaman koyacağız diye sordu merakla... Gülümsedim. “Birazdan. Önce pirinçler iyice yumuşasın,” dedim. Peş peşe sorular soruyordu ve sütlacın bir an önce olması için acele ediyordu. Ona sabırlı olmanın bazen zor olduğunu eğer beklersek sonucun çok güzel olacağını söyledim.

Tam o sırada kapı açıldı, komşum ve oğlu içeri girdi. Küçük aşçının kepiyle ocağın başında tencereyi karıştırdığını görünce gözleri şaşkınlık ve sevgiyle büyüdü.
“Anne bak! Aşçı oldum! Abime sütlaç yapıyorum!”
Komşumun gözleri doldu. Saklamaya çalışarak “Abla, ne yaptın sen?” Dedi.
Ona sıcacık bir bakış attım. “Aşçılık oyunu oynuyoruz, haydi hep beraber oynayalım.’’ Dedim. Oğlan da okul kıyafetini değiştirip oyunumuza katıldı.

Şarkılar söyleyerek sütü ekledik, ardından şekeri. Ocağın başında hep beraber karıştırdık. Çocukların sevinci, annelerinin gözlerindeki minnet… İşte gerçek zenginlik buydu. El birliğiyle yaptığımız sütlacı kâselere paylaştırdık. Soğuması için beklemeye aldık. Çocuklar tatlının üzerine tarçınla birlikte kahkahalarını serpiştirip güzelleştirirken mutfağa da mis gibi komşuluk, sevgi ve dayanışma kokusu yayılıyordu.

BU ÖYKÜ EBRU ASYA BEDRİ TOKUL ORTAK ÇALIŞMASIDIR


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (8)

5.0

100% (8)

Küçük şefin sütlacı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Küçük şefin sütlacı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KÜÇÜK ŞEFİN SÜTLACI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
4.3.2025 19:52:03
5 puan verdi
mükemmel hocam kutluyorum
Esrakilic1982
Esrakilic1982, @esrakilic1982
4.3.2025 14:34:41
5 puan verdi
Bu öykü, gerçekten kalp ısıtan, insanı derinden etkileyen bir duygu yoğunluğu taşıyor. Komşuluk, yardımlaşma, sevgi ve dayanışma gibi değerler, öyle güzel bir şekilde harmanlanmış ki; okurken insanın içi ısınır, ruhu hafifler. Her bir cümlede, hayatın en sade, ama bir o kadar da derin anlamları var. Minik şefin masumiyetindeki sevgi, annenin sabrındaki içtenlik ve en önemlisi, bu güzel anın paylaşıldığı o tatlı ortamı anlatan detaylar insanı mest ediyor.

Öykünüz sadece iki minik çocuğun sütlaç yapma hikayesi değil; aynı zamanda bir arada yaşamanın, birbirimize destek olmanın, en küçük şeyleri paylaşmanın ne kadar kıymetli olduğunu gözler önüne seriyor. Herkesin neşesiyle, bir arada oluşturduğu bu anın gücü, öyle güzel bir sıcaklık yayıyor ki... Gerçekten de “gerçek zenginlik” dediğiniz gibi buymuş. Yüreğinize sağlık! Kaleminize ve gönlünüze güzellikler dilerim.

.............

Sevgili Ebru Asya ve Bedri Tokul, yazdığınız bu muazzam öykü, insana sadece güzel bir hikaye anlatmıyor, aynı zamanda yaşamın en değerli yönlerine dair derin bir içgörü sunuyor. Bu eşsiz eser, gerçekten de insanın yüreğine dokunuyor. Yürekten paylaşılan her kelimenizle hayatın anlamını bir kez daha hatırlatıyorsunuz.

Sözlerinizdeki zarafet ve duygu yoğunluğu, her okuyanda derin izler bırakıyor. Her cümlede insanların birbirine ne kadar ihtiyacı olduğunu, küçük bir yardımın, bir tebessümün bile ne kadar büyük anlamlar taşıdığını mükemmel bir şekilde aktarıyorsunuz. Sütlaç yapmanın ötesinde, sevgiyle yapılan her şeyin ne kadar kıymetli olduğunu ve bu kıymetin aslında hayatı ne kadar güzelleştirdiğini vurgulayan bu öykü, bence gerçek bir başyapıt.

Eserinizin her bir kelimesine hayran kaldım. Sizin gibi değerli yazarlarla yollarımızın kesişmiş olması benim için büyük bir onur. Yüreğinizdeki güzellikleri her satıra işlediğiniz için minnettarım. Başarılarınızın devamını diler, yazılarınızın her daim okunur ve takdir edilir olmasını temenni ederim. Gönlünüzdeki tüm güzellikler yazdığınız satırlarda hayat bulur, inşallah!

Sevgi ve saygılarımla, kaleminiz hep güçlü olsun!
çiftçi
çiftçi, @ciftci1
4.3.2025 14:14:32
"Hak" kelimesi farklı anlamlara gelir.
İlk akla gelen, hak-hukuk, adalet, uygunluk; kazanılan pay, kazanç, kazanılmış olan.
"Hak" Hakikat, gerçek, doğru, kesin olan şey.
"Hak" Ezeli ve ebedi olan, gerçek olan, Allah
"Hak Teâlâ" yüce Allah.
Yazıyla ne ilgisi var şimdi "Hak" kelimesinin?
Haklısınız. Nasıl ilgisi olsun veya olmasın ki?
“Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın.” Nisâ sûresi (4), 36
İslamiyetin paylaşımcılık yanını görmek ve göstermek için yukarıdaki ayet iyice anlaşılmalı. Sayılanlar ve gözetilmesi gerekenlar arasında bir de "komşuluk hakkı" vardır.
Kardeşin kardeşini kucaklaması, hakkını helal etmesi; komşunun komşuya sahip çıkması, çocukların ve annenin gururunu kırmadan birlikte sütlaç yapması ve annenin minnettarlığı, sevinci, huzuru...
Güzel ve etkili bir hikaye
Günü "hak" etmiş.
Bedri Beyi ve Ebru Hanımı kutluyorum.
Dengî Naz
Dengî Naz, @deng-cnaz
4.3.2025 12:11:21
Çok içten çok samimi, çok bizden...Hani rencide etmeden,üzmeden, büyüklenmeden insan olmak nedir hatırlatırcasına...güne seçilmesi hakedilmiş, kutluyorum yürekten...
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
4.3.2025 02:34:43
5 puan verdi
Saygıdeğer üstâdım,
Bu kadar duygu dolu güzel bir hikaye okumadım desem yalan olmaz, tek kelimeyle muhteşem güzellikte bir paylaşımdı, her iki dostumu da bu anlamlı ortak paylaşımı için gönülden kutluyorum tebrikler.
Herkese mutluluk veren daha nice güzel paylaşımlar diliyorum.
Güne son derece yakışmış ve fazlasıyla hak etmiş.
Tâbi ki bu yazıyı okuduğumuza göre en kısa zamanda bir sütlaç iyi gider.
En kalbî selam, sevgi ve saygılarımla.
Hayırlı Ramazanlar diliyorum.
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
4.3.2025 00:34:21
5 puan verdi
OO tebrik ederim abi.
Yerine de ne çok yakıştı.

Çok sevindim.
Selamlar.
neneh.
neneh., @neneh-
4.3.2025 00:32:32
5 puan verdi
Sütlaç gibi tatlı mı tatlı, tarçın gibi rayihalı muhteşem muhteşem bir hikaýe.Tadı damakta..İki maharetli usta birlikte harikalar yaratmışlar.Devamı gelir İNŞALLAH .Sağlıcakla.Saygıyla.
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
4.3.2025 00:11:55
Sevgili Ebru, Kıymetli Kardeşim.
Yazımız güne geldi.
Seçki kuruluna teşekkürlerimizle.
Bu kurdelenin asıl sahibi sensin.
Yazının özünü sen yazdın.
Ben bir yol açtım.
Sen o yola güller döşedin.
Senin hakkın olan kurdelen emanetimdedir.
Edebiyat Defteri var oldukça emanetin
Emin ellerdedir.
Selam sevgi ve saygıyla...
Alibaba
Alibaba, @alibaba2
3.3.2025 16:24:05
Muhteşem bir yazı. Her iki güzel yüreği de candan kutluyorum.
Yazıyı iş ortamında okudum. Arkadaşlar, " kötü bir haber mi var?" diye beni teselli etmeye kalktı.

Her iki kalemi de tekrar tebrik ederim.
En derin saygılarımla..
Halit Durucan
Halit Durucan, @halitdurucan
3.3.2025 12:40:57
5 puan verdi
Harikasın Bedri hocam harikasın. Bu hikaye beni taaa çocukluğuma götürdü. Nerede o güzel insanlar. Nerede o dayanışma ve samimiyet. Nerede o komşunun derdiyle derttaş olmak. İşte bu. Geri gelir mi o günler. Asla gelmez ve gelmeyecek. Çünkü insanlar değişti. Bedri hocama ve Ebru kardeşime böyle güzel bir hikayeyi bizlerle paylaştığı için candan teşekkür ediyorum. Harikaydı. Her ikinize de saygılar selamlar
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
3.3.2025 12:40:48
Sütlac istedi canım hanıma söylesem mi yazıyı mı okutsam bilemedim
Tebrik ederim
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
3.3.2025 12:01:07
5 puan verdi
Çok güzel olmuş.
Her iki ustayı da tebrik ederim.
Çok şirin çok samimi.
Okurken yer yer insanın içi kabarıyor.
Küçük çocukları sevindirmek ne güzel.
Ve onların dünyasındaki küçük şeylerden mutlu olma masumiyeti.
Adam yazdı mı yazıyor kardeşim.
Olayın içine içine çekiyor.

Bana da Kel'den öpmek düşüyor.
Selam ve saygılar.
Oktay Güvener
Oktay Güvener, @oktayguvener
3.3.2025 07:58:29
5 puan verdi
Bu hikaye, insanın yüreğini ısıtan, samimi ve duygusal bir anlatımla dolu. Küçük bir çocuğun masumiyeti ve annesinin yaşadığı zorluklar, komşuluk ve dayanışma duygusuyla birleşerek, hayatın küçük mutluluklarının ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor. Minik kızın aşçılık oyunuyla başlayan bu sıcak anlar, ailenin bir arada olması ve paylaşmanın güzelliğiyle taçlanıyor. Hikaye, zor zamanlarda bile sevgi ve umutla bir şeylerin nasıl güzelleşebileceğini gösteriyor. Küçük şefin sütlaç yapma macerası, aslında hayatın en tatlı tarifinin sevgi, sabır ve paylaşım olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Bu tür hikayeler, insanın içindeki iyiliği ve umudu beslemeye devam ediyor. Her iki üstadımın da ellerine sağlık.
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
3.3.2025 07:47:38
5 puan verdi
Tekrar geleceğim.
Muhteşem olmuş.
Rû //
Rû //, @r --
3.3.2025 07:25:27
Abi merhaba.

Öncelikle teşekkür ediyorum.
Beni kırmadınız.
Birlikte öykü yazma teklifimi kabul ettiniz

Bence güzel bir çalışma oldu.
Elimize emeğimize sağlık.

Müsait zamanlarımızda yine yazabiliriz. :)

Selam ve saygılarımla abi




© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL