8
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
514
Okunma
Bahar geldi. Düğünler başladı.
Korna seslerini duydu. Balkona çıktı.
Önde şeritlerle, çiçeklerle süslenmiş gelin arabası. Arkasında kapısı açılmış aracın bagajına oturmuş kameraman. Onun da arkasında pikaptaki sandalyelerde davulcu zurnacı.
Bir hengâme bir coşku.
Her renkten, her modelden her sesten kornaları çalınan dikiz aynasına takılmış havlularla uzun mu uzun araç konvoyu.
Eşine seslendi:
“Gel bak hanım gel… Düğün alayı.”
Eşi geldi:
“Neyine bakacakmışım. Evleniyorlar işte.”
“İnşallah evlilikleri de böyle coşkulu olur.”
“Sana ne? Hısımın mı, akraban mı?”
“Hep böyle başlıyor evlilikler. Ama bazen böyle sürmeye biliyor. Anlaşamıyorlar ayrılıyorlar. Yazık oluyor. Hele bir de çocukları varsa olan o yavrulara oluyor. Evlilik nedir biliyor musun? Dünya da ne kadar elma ağacı var. Bırak Dünyayı, Memlekette, bir Şehirde şehrin her hangi bir bahçesinde, o bahçedeki herhangi bir elma ağacında ne kadar elma var?”
“Eeee…?”
“ O herhangi bir elma ağacının elmaları toplansa, her elma ikiye ayrılsa, karıştırılsa sonra da göz kararı ikişer yarım, ikişer yarım birleştirilse “hadi siz evlisiniz “ dense düşüne biliyor musun? Bir yarımın diğer yarısını bulma ihtimali kaç milyarda birdir? Gençlik heyecanı etkiliyor gençleri. Ya süslü laflara, ya kara göze yeşil göze, ya da erkeğin pantolonun sağ arka cebindeki şişkin cüzdana kanıyor ceylan kızlar.”
“Üff… Ne demek istiyorsun şimdi sen? Elma, armut ayvayla?
“Şunu demek istiyorum. Yarısı küçük elma kendini noksan, yarısı büyük elma da diğer yarısını hakir görmemeli. Tabii elmanın yöresi de kalitesi de önemli “
“Ben de şunu diyorum. Yatak odasını hangi taraf aldı? Beyaz eşyalar tamam mı? Oturma odası markalı mı? “
Anlamayacağını biliyordu. Böyle bir örnek verdiğine de pişman oldu.
Düşündü:
“ Bu düğün alayı şimdi salona gidecek. Orkestra baştan ağır bir parçayla başlayacak. Kimse dinlemeyecek. Süslü elbiseleri, makyajlı yüzleri, kulakları küpeli, kolları bilezikli bayanlar Beethoven’in cenaze marşı çalsa bile sandalyelinde heyecanla bekleyecekler “erik dalı” başlar başlamaz yüz metreyi koşmaya hazır atletler gibi sahneye fırlayacaklar. Oynayacaklar… Oynayacaklar… Oynayacaklar… dı.
Daha sonraki günlerde düğün sahipleri çekilen videodan takı merasimini izleyecek. Kimin ne taktığına bakıp:
“Ben onun düğününde çeyrek takmıştım. O para takmış. Utanmaz “ diyeceklerdi.
Bir sigara yaktı.
“Mesut olun, birbirinizi sevin anlayışlı, özverili olun çocuklar. Bir aile kolay kurulmuyor ki. Kolayca yıkılsın. Mutlu olun. Mutlu olun”
Gitti yattı.
Ne diyeyim?
Duaları kabul olur inşallah…
5.0
100% (8)