YA !!!!!!!!!

Karnın burnunda:

Başlamıştır kutsal sancıların, gelen gidenden şiddetli, için burkulur. Zaman durur. Kayalıklara vuran dalgalar gibi bitimsizdir. Gerilir, uzanırsın alabildiğine ıkınır, yüklenirsin karın kaslarına,
Alnın, ter tanelerini boncuk, boncuk üretir. Aynı ses tekrarlar

“Hadi bir daha, bir daha”

Sana uzanan eli hırsla tutar. Sıkıca kavrarken, sesin son perdesindesin. Acı tarifi mümkün olmayan döngü içindedir. İçini alabildiğince kazırken, gücün tükenme noktasında, birdenbire rahatlar. Dünyaya yeniden gelirsin. Tonlarca ağırlıkta olan karnın bir kuş tüyü kadar hafiflemiştir. aylardır merakla beklediğin o sesi duyarsın-YA!!!!!

Bin bir eziyet ve özveriyle büyütüp, ondan hiçbir şey esirgemezsin.

Aynı evde onunla yaşarken, tüm isteklerini itirazsız yerine getirir. Her programı ona göre yapar, hissettirmeden odasının kapısını hafifçe aralar, onu elinde kitap uyumuş halde görünce içini bir hüzün kaplar.

“Rabbim emeklerini boşa çıkarmasın yavrum”

Duaların peş, peşedir. Sıkıntıları ondan daha fazla çeker durursun. Sınav zamanı onu uğurlayıp sırtını sıvazlarken kalp atışların değişir ev içinde dolanır durursun. Gün gelir bir telefon çalar

“Anne istediğim üniversiteyi kazandım”

Diyen evladının heyecan ve sevinç dolu sesini duyarsın- YA!!!!


“Bakın telaşa gerek yok. Göğsünüzden aldığımız parça patolojiye gidecek oradan alacağımız netice bize tedavi durumunuzu belirleyecek şimdi gidebilirsiniz”

Bir virane gibisin. Ağır ürkek adımlarla eve doğru giderken karamsarlık içindesin. Şakakların zonklar. Tat kaybolmuş. Gönül yaşlı ve mutsuzdur. Gün ortasında bile karanlıklar içindesin.

Doktor elindeki rapora göz gezdirirken kalbin duracak gibidir. Her taraf puslu görüntüler karışık, sesler uğultuludur. Zaman geçmek bilmez

“Gözünüz aydın bayan, parça çok temiz, hiçbir şeyiniz yok.

Diyen o doktorun sevimli ve müşfik sesini duyarsın -YA!!!

Dişinden tırnağından artırıp, gezmeyi, yemeyi, giyinmeyi kısıp, dar çerçeveli yaşamının karşılığı olan kooperatifin, bu gün
Kuraları çekilecek, tüm istediğin, beğendiğin yerden çıkmasıdır.

Hayallerin var. Zevkine göre dayayıp döşeyeceksin. Gelmez dediğin gün geldi. Hadi hayırlısı.

Kızın torbaya elini sokup karıştırırken, eşinin elini olanca gücünle sıktığının farkında bile değilsin. Diğer elinle gözlerini kapayıp tüm bildiğin duaları birkaç saniyede okuyup, tıkanmış boğazına hüküm geçiremezken, yıllarca seni türlü bahanelerle sömüren sırtlan suratlı adamın tam istediğin yeri duyurunca hiç kimseyi umursamadan, var gücünle attığın sevinç dolu o, çığlığın var-YA!!!

“Yemin ediyorum, bu son olacak. Aldığım tüyolar garanti son yarışta ipler benim elimde herkesin eşek dediğini tek yazıp on misliyi işaretleyip paramın tamamını yatırıyorum. Eğer bu kuponda tutmazsa şerefsizim bu işi bırakıp elime bir daha almayacağım şu an dördüncü yarışta tuttu. Beşincide başladı. Favoriyi yazmıştım. Oda tamam. Yarabbi son koşu ne olur yazdığım at gelsin. Tek geçtiğim bergüzar var. On sekiz atın en aşağısı. Yanlış mı yaptım? Ama bu tutarsa aklımı yitireceğimden korkuyorum. Hay Allah deli divane gibiyim.”

Bunları düşünürken çıkış verildi. Atlar koşuyor. Seyretmeye yürek gerek, yarışın son evresini anlatan spikerin. Bergüzar önde bir boy iki boy, evet yarışı açık ara ile kazandı diyen aceleci sesini taaa derinlerden duyarsın-YA

YA….YA…. YA…

Moral sıfır vücut yorgun
Bitmiş tükenmişsin YA
Banyoda ılık suyla
Gözlerin kapalı, kendini
Bırakmışsın su damlalarına
İçinde bir rehavet. Oluştu YA
Sevdiğin bir yemeğin
Kokusunu salondan alırsın YA
Yediğin ilk lokmanın
Boğazında bıraktığı
O, hoş tadı duyarsın YA
Senin için süslenmiş
Gülücükler dağıtan
Hayat arkadaşın var YA
Köpüğü bol kulpsuz fincanda
Kallavi kahveni içerken üstüne
Bir sigara yakıp tellendirirsin YA
Çocuğun kucağında
Saçlarını okşayıp
Elini yüzünü mıncıklarsın YA
Bedava saadettir bu
Sıfır sıfır yazar
Hesap pusulasında


BU TÜR YA…. YALARI ÇOKÇA YAŞAYIN SEVGİLİ DOSTLAR



TACETTİN YILDIRIM