13
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1394
Okunma

Aşk düşkünü kaçkın düşlerim:
Yerli yersiz meylettiğim kindar dünlerim,
Girdabında ahenksiz bir tını
Safran sarısı kanmışlığım ezelden,
Demli bir tahakkümde kısılıp kaldığım.
Gönülsüz seferberliğim kıyama durduğum,
An’a nispet eden külfeti yalnızlığın:
Nasıl da beyhude bir düş kırımı
Ölümcül sancısı şafak bellediğim miladımdan
Arda kalan.
Hanidir kırçalı, kırık mabedimin
Ölüm baz sıradanlığında,
Kim varsa nifak sokan
Hayatla kıydığım nikâha.
Evet, ben, demekse tek tesellim
Rağbet ettiğinden de öte
Kırsalında gölgelenirken kan revan,
Yatak döşek kancasında takılı aklın,
Günbegün kanayan:
Zaman zaman gönülken kanan en saf batıla
Günübirlik bir sancıdan işkillenen
O münafık yüreğin sarkacı iken
Kaygan ritminde toza dumana kattığım,
Minvali belli ki en derin hüzünden
Güne taşan öfkeli bir ümmet:
Zift karası yüreklerin kılıçtan da keskin ah’ları,
Revnak bir ruh iken damıtan efkârı
Yüz görümü bir neşe, tekelinde
Hürmet bildiğim en yakın düş perisi,
Hüzne delalet nice öngörü
Boydan boya kuşatılmışlığım kadar
Sitem yüklü bir öbeğin tam da ortası.
Hanidir israfında gönül
Soytarı bir yalnızlık düşmez iken yakamdan;
Yine de yana yakıla esir düştüğüm
Düş pazarında, takılı bir tekerleme dilimde,
Ömrü çalan sinsi bir tedirginlikle,
En karaçalımı kaderin
Siteme dair bir yobazlık belli ki inkârı
Ölgün yüreğin
Dipdiri gömüldüğü.
Aşka rağbet olsa gelmez miydim gizli gizli,
Görmez miydim yanan kıvılcımı
Ve ölürken, isi kaplamışken dört yanımı
Barbar istilası kadar zulme delalet bir
Kifayetsizlik ile yıkılırken gök kubbe.
Ne Tanrı’nın israfı
Ne de dünden arda kalan hezeyanı
O düşkün imgelerin.
5.0
100% (29)