2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
886
Okunma
ateş çırpınıyor bak çarptığında bedene
ihtiyarlamış bir yüce kaya sımsıcakken
can yakmadan savrulmak ister
geceyi üstüne saldığım rüzgar
uslanmaz tavırla saldırmak söndürmek beyhude iken
ısrarın ne işen yarar
ey! gözüm önünden akışan nehir
katıp göndermiştim çocukluktan arda kalanım
mesut bahtiyar birikimlerim neredeler, haniler
gün aydınlığı beklerim, yoksa
karanlıkta ne işim var
üşüyorum ondan yaktım ateşim
neden canım üşütüp dururlar
son limana yakın dediler uğradım
işim yokken burlara, can gezmek istiyor can
konakladım öğrendim, tanıdım sesinden
zulüm her yerde kol geziyor
inan dense inanmazsın gene de yoklan kendin
bak, koca kaya yangınlar içinde üşüyor
kefen biçmeye gelme gene de
henüz erken, sana vermez ister canım
kendin bilir zamanın,sefil azrail
gölge takmış gezerim libas üstüne
kutpumda bir cebim karınca besler
ıssızlık yayan güneşsizlikten ölü doludur diğeri
cenabet gezer kokmuş cesetler, kapkara yüzler
ölüme işkenceyi kim öğretti size
hamurum kendim yoğurdum kendim pişirdim saf ateşte
ılgıt ılgıt yanarım taştan ördüm ocağım
kendim yanar giderim, sıska bir köz var önümde
hüzün ateşim yüksek ruhu dar, suyu bulanık
şimşekler çaktı çoktan, ocağım paramparça
hala sımsıcak gülleri pişiyorken ateşte
cennetin aşkını ateşe öğretmeyin
soğutmadan sıcak canım, erkenden gömütle meyin.
27.01.2016 11.45
5.0
100% (3)