6
Yorum
15
Beğeni
4,8
Puan
1958
Okunma

ne zaman bir aşk esiniyle baş başa kalsam
bir el sarılır boynuma
boğulurken hissediyorum.
korku dağlardan inmiş çoktan
mevziler kazınmış mitolojik vakitte
tam da emsin diye uzatıyorken kahverengi
emziğini bir anne
bir resim çiziyor akil bir canlı
o çocuk çoktan öldü çoktan
devri zamanların olmuştur hep bir yiğidi
minare süngülü mabetlerde gezerken bir yezit’i
nağmeler okunur gül kuşaklı her mahalde
kesin memelerini kırsalda ki her Yezidinin
çoktan gömüldü insanlık: uyuyorken daha aydınlık
aşamadı çıkamadı hala o dar geçitten
sırtından akışan kanı temizliyorken
gen örgülü bir Anne
o çocuk iniliyorken tanıklar gözü önünde
kahkahası duyulur bir illetin
yerinde yeller eser kimliksiz bir hiçliğin
eseri menkıbeler sürünür yerlerde
"sen" ki örtük uğruna savaşan kadın
n’erdesin ben yanındayken yitiriverdin özünden
çobanın kaval çalıyor bak
kümbetten kan içerken gördüm onu
bir de yol ayrımında karşılaştık
"ben" şimale doğru yönelirken
sürüsüyle cehennem yolunu soruyordu
"sessiz" "ama" vicdanı kuruca" kör bir kütükten
dahası hangi aşkın deresi sızılar
ölmüşken düşkenlediği ölümsüzlükten
19.12.2015 18.20
5.0
86% (12)
4.0
7% (1)
3.0
7% (1)