6
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1255
Okunma

gençler,
koç salımının yüzüncü gecesinde
yüz toplarlardı
maşala alevinde.. torbalar ellerinde.
grubun önünde birkaç kişi
gıldırka -çan
deve çanı çalardı
dolaşır her sokağı,
sıradan her kapıyı çalarlardı.
arpa-buğday, un-bulgur “yüz” toplanırdı..
Çıtır ayşe’den• eğlencelik alırlardı
yağmur yağan mevsimler boyunca
çamurlu, su birikintili, avluda
kaygan dik bir yolu
taştan taşa atlaya-zıplaya,
düşe-kalka, çamura bata-çıka
çelen çalılarından tuta-tuta,
öndekini izleyerek
olmadı yardım bekleyerek
ulaşılırdı bakkala
Gökçe Mahmut hahvedeyse
İşi görür Çıtır Ayşe
büyük bir kayrak taş ayak,
bir kaç sırık basamaklı merdivenin
tutağacına ulaşabilenler
kaydırma altında;
pabuçlarında topazanlaşmış çamuru
yere sert-sert vurarak, ayağının kahını sürterek
sıyırmaya koyulurdu
yüzcüler ne getirmişse her şey göz kararı,
her şey yarı fiyatına
olmadı “peygamber pazarlığı”
Kul Osmana kaptırmamak için
yağlı genç müşterileri
olmadı, açar veresiye alış-verişi
üstü kalana “sonura bişiy alı(r)sınız”
ya da
“-hepinize birer çıynam sakız”
bakkal alacaklıysa ki; genelde yeniyetmeler borçlu olunca
“-demeyen anana-bobana
pazara ğadar “arpa-buyday” takaslanır..
“ya(h)ut yedi dene da(h)a yımırta”
“yazmayan teftere”
ihtiyaçlar karşılanır..
“hafta sonuna gadak verese”
hiç kimse; “etibarına kölge” düşürmek istemez
“erkekliğe leke” sürdürmez
veresiyeye, pazarlığa “etiraz” etmez
hele heleşenklerinin yanında ha?
asla ve kat’a
ne hesap, ne tetkik, ne pazarlık, ne itiraz
Çıtır Aşa; ne dediyse o,
“aldım gabil ettim
sivrisinek saz..” öyle ya
“elden gelen yele” gider
tütün.. ispirte;
kösme , çizili şeker,
nane, fasille şeker,
“-sakın teftere yazayın,
bobama file deyeyin deme ha!,
ben sonura veririn
tamam mı Aşa hala”
..
o bir yerine üç alsın isterse kimin umurunda.
zaman içinde ödenir gider tabi
amma heleşenklerin holluğundan
amma bakkal Çıtır Aşa’nın holluğundan
“Allahın Emri” gibi,
ipleri eline geçdiyse “okkabaz”ın
heleşenkbaşı Deli Boladın,
eğlencesiz, eğlenceliksiz koymaz gençleri
çetenin elebaşısı “vizdansızın öğnde ğedeni”
hokkabazlığın piri
kötü keyf taşıma emi
Allahın delisi
…
bir şamata, bir şenlik bir şenlik ki; provasız,
hemen herkes rol alırdı
eşşekşakalı oyunlar oynarlardı.
!
kimse kimseye kırılmazdı
kimse alınmaz kimsenin tadı kaçmazdı
geceleri
sopayı -mertlek kıldırarak - sayı aldıkları
karanlık çeliği oynarlardı
birde sinmecik .
tun tun yiter olmadık yerlere saklanırlardı
bulamazdı kimsecik.
Karamercenin çal(ı)lığı,
Macarların kocakapının çatısı,
Kösenin ceviz ağaçları
Irazebenin eriği, Mırı Şabanın yan bahçası
bazıları da sınır dışına çıkar
muhabbete dalarlar Devecilerin evin arkasında
tehlike geçince, bölgeye dahil olurlar
yanlarından çocukları uzaklaştırırlar
gerekçe “yerimizi çaktırırsınız”
çocuklar fişlerler nerede saklandıklarını
işin aslı onlar
“ayıplı şeyler konuşma” sevdasındalar
çok geçmez cıngar çıkardı
nerde saklanıldığı mevzusunda
bizi şahit gösterirler ama
mahkeme kadıya mülk kalmazdı
sırası gelen hudud dışına çıkardı
küçükleri, pek oyuna almazlardı
ebe olanların peşinden koşardık.
ebe olanlar evlerine dağılırlardı
saklananlar bulunmak için sabırsızlanırdı
fıyık üstüne fıyık.
oysa gavilleşmişlerdir kendi aralarında
sinmecik oynayanlar arayadurur
Macar odasında, Tollardanyüzde,
akla gelmedik bir yerde,
olmadık bir muhabbet çoktan kurulmuştur
Deli Bolat sayesinde
“bolat dedin mi orada dur(acaksı)n asdanım
neye dersen
ad aldılar ya “Bolat Tekkesi’nden”
hanı bir kaş gızın ardından
adak adarlarımış,
“o(ğ)lan olsun” deye
adını ille “bolat” gorlar
goç gurban ederler,
değilise yaşamazımış
şargada olur eşşolu eşşegler
haa!!
bizim bolat.. Allah var nakısıdı amma
ordan değilidi valla
ne şargada
ne Akgula(ğı)n Murat”
DİPNOTLAR
koç salımı: güzün kızışma öncesinde, koçlar koyun sürüsünden ayrılarak besiye alınır. Günü geldiğinde artık koçlar sürüye dahil edilir ve koyunların yüğürülmesi (döllenmesi) sağlanır
maşala: meşale / sopa ucundaki kap içindeki gazyağlı kül alevi, maşalamadan mı geliyor acaba
gıldırka: küçük çan, oğlak çanı
• Çıtır Ayşe: (Çıtır Aşa) bakkal ve kahveci Gökçe Mahmut’un karısı
eğlencelik: kuruyemiş vs.
tutağacı: tutağaç, tutulan ağam, trabzan, korkuluk
kah: yan (diğer) taraf,
çıynam : çıynamlık, çiğnemelik, ölçü
kösme: iki bisküi arasında lokum, hanımbudu, sıkıştırma, kıstırma
kösme: kalın uzun haşkaşlı çörek
holluk / folluk: tavuk yumurta biriktirme merakıyla yumurtlamaya devam eder ki, hollukta bir tane yumurta (ya da yerine benzeri taş) koyulur
eşek şakası: acımasızca, ebeye (ve ya özellikle birine) yapılan şaka
mertlek kıldırmak: uzun tarafını kendi etrafında çevirerek takla attırmak
sinmecik: gece saklambacı (sinmek: saklanmak)
tun tun yitmek: her biri bir gizli(köşe-bucak) yere saklanmak
şargada: haşarı, şımarık, yaramaz, sulu, laubali, serseri
5.0
100% (7)