Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
HakkınSesi
HakkınSesi

'bu, değiştirilmemeli'

Yorum

'bu, değiştirilmemeli'

( 4 kişi )

5

Yorum

8

Beğeni

5,0

Puan

1477

Okunma

'bu, değiştirilmemeli'






bu mekanik gidiş:

geç-bu soğuk ellerin temasları sivrilir
yatay bir nevi geçiş şahsına düğümlenir
kenarından çatlar kağıt
sıkı sıkıya bağlanmışken

anlama, renk de vermez her birinin sahibi siyah
şehrin uzayan yollarında nefesler alışıktır ölüme
bilmek de işe yaramaz, zaten biz bilmemekten hasta düşmüşüzdür
ruh hastası gözlerimiz
kalplere de çok iş yükü bırakılmış
beynimiz salisede tanımlarken aşkı

duygular, çığırın göğün tepesinde altın cenneti
nerede olduğunu bilmeden mateme dayanan sevgi
gelsin, otursun hoyratlığıyla
renk dökülünce adına pas desinler
yorulsun karbonlu demir


ellerini açmadan sev
diplerde o boğuk ses:

mevsimler tahrik eder bedeni
nabzını tatlıya bağlayan ithamlar bürünür en güzel elbisene
tenin ayrı bir kokudur
felsefe teşekkür ettiğinde saçlarına
trajedi vaktidir, oidipus saygıyla babasını öldürürken
güzeller güzeli annesidir evrime sebep
bu özgürlüğün doğurduğu yer de gökcisimleri ziyaretleri başlar
kılcal damarlarından fiyakalı bir sabah rengi
utanç içinde kendi uzuvlarını aldatan adam olurum
kafamın içi fosil

biletlerin alınmadığı
jiletlerin kesmediği kıllar parti verir
her susuz lisans şüphelerinde
belki de tersidir, kaybedilir diploma
betonlaşan elleriyle, evleriyle, gözleriyle hangi kokudan bahsediyorlar
çıldırtıcı bir tesadüf sonucu sistem de sinirlenir
ıstırapla kalakaldığım, unutulduğumu gösteren kesirlerde
biri sıfıra bölerken üzülürüm
ibadet taşları fırlatmakla başlar geldikleri yere


cehennemle beslenen kopuş:

hüznü inkar eden mutlulukları aralayan kapılara giden yolda
ne bad bir mimari iç içe
önemsenmeyen bir ben olmamalıyım
anlamı boşalmamalı reddimin
tezahürlerle çılgın bir geometri cismine açılır kağıt
bu evrene tanışmaktır her ölüm


duruyor su
zaman tebrik peşinde

atlamadan son oksijen iki dudağın arasında

gitme.




Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

'bu, değiştirilmemeli' Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz 'bu, değiştirilmemeli' şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'bu, değiştirilmemeli' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
n e. m
n e. m, @n-e-m
16.12.2015 20:02:22
5 puan verdi
Cinnet şiirde ne güzel duruyor...
Tsukuyomi
Tsukuyomi, @tsukuyomi
15.12.2015 17:17:10
bu mekanik gidiş:
geç-bu soğuk ellerin temasları sivrilir
yatay bir nevi geçiş şahsına düğümlenir
kenarından çatlar kağıt
sıkı sıkıya bağlanmışken...

Hepimiz aynı mekanizmanın dişlileri gibiyiz sağından solundan düzeneğe karşı çıktığımızı ona ait olmadığımızı idda etsekte. Dişlilerin arasında hep bir yer işgal ediyoruz. En uzak olduğumuz anda bile tekrar o sistemin içine düşünüyoruz.

anlama, renk de vermez her birinin sahibi siyah
şehrin uzayan yollarında nefesler alışıktır ölüme
bilmek de işe yaramaz, zaten biz bilmemekten hasta düşmüşüzdür
ruh hastası gözlerimiz
kalplere de çok iş yükü bırakılmış
beynimiz salisede tanımlarken aşkı.

Anlasakta değiştiremezken bilmemenin belkide mutluluğun kaynağı olması. Zira bilen ve görenler siyahın gözlerinde ki kanı hissedenler. Bir yerden sonra bilmeyenler için kötü oluyor. Doğruyu söylediğimiz için dışlanmak tabiki dokunuyor insana ve tabi aşk bu siyahın içinde aşk zaten bi salise işidir. Bunların hep ilaçları var işte

duygular, çığırın göğün tepesinde altın cenneti
nerede olduğunu bilmeden mateme dayanan sevgi
gelsin, otursun hoyratlığıyla
renk dökülünce adına pas desinler
yorulsun karbonlu demir

Duygularımız en mutlu gülüşlerimiz bile bir şekilde matemli bir yosma oluyor. Gülmeye çalıştıkca yüreğe oturanlar renk veriyor usulusul paslanıyoruz.

ellerini açmadan sev
diplerde o boğuk ses:
mevsimler tahrik eder bedeni
nabzını tatlıya bağlayan ithamlar bürünür en güzel elbisene
tenin ayrı bir kokudur
felsefe teşekkür ettiğinde saçlarına
trajedi vaktidir, oidipus saygıyla babasını öldürürken
güzeller güzeli annesidir evrime sebep
bu özgürlüğün doğurduğu yer de gökcisimleri ziyaretleri başlar
kılcal damarlarından fiyakalı bir sabah rengi
utanç içinde kendi uzuvlarını aldatan adam olurum
kafamın içi fosil.

Beni bu güzel havalar maffeti der Orhan Veli. Aynen öyle mevsimler ruhuda bedenede bela. Çünkü beden ayrı hazzın ruh ayrı hazzın ardına düşüyor. Birinden birine uyuyor ve diğerini üzüyoruz. Aslında aldatılan kafamızın içindeki o düşler.
Sevişirken insan unutur çok şeyi ve sonrası genelde hiç olur çok şey.
Oidipus arketipi hep bunun için kullanılır büyük aldatılış. Aslında her erkeğin babasına olan o büyük saygısı ve nefreti. Yada dünyaya ta ilk babamıza Ademe...

biletlerin alınmadığı
jiletlerin kesmediği kıllar parti verir
her susuz lisans şüphelerinde
belki de tersidir, kaybedilir diploma
betonlaşan elleriyle, evleriyle, gözleriyle hangi kokudan bahsediyorlar
çıldırtıcı bir tesadüf sonucu sistem de sinirlenir
ıstırapla kalakaldığım, unutulduğumu gösteren kesirlerde
biri sıfıra bölerken üzülürüm
ibadet taşları fırlatmakla başlar geldikleri yere.

İlk başta söylenen o mekanik canavarın önemli dişlileri. Kirli dişler bu kirin içinde o büyük sözler iyi dilekler yardım baloları balonlar.
Hiçbir niyet diplomaya bakmaz bir kağıt parçasıdır aslında ama bir afette bile ilk diplomaya koşulur. Çünkü yaşam hakkını kutsallaştıran makam mevkidir dünyada. Yoksa ölsün geriye kalanlar. Ve ibadet dahi makam içindir bazen...

cehennemle beslenen kopuş:
hüznü inkar eden mutlulukları aralayan kapılara giden yolda
ne bad bir mimari iç içe
önemsenmeyen bir ben olmamalıyım
anlamı boşalmamalı reddimin
tezahürlerle çılgın bir geometri cismine açılır kağıt
bu evrene tanışmaktır her ölüm
duruyor su
zaman tebrik peşinde
atlamadan son oksijen iki dudağın arasında
gitme.

Cehenneme koşan insalık aslında koşmuyor cehennemi dünyaya getiriyor. İnsanın insanndan kopuşu yükseltiler pahalı taşlar renkler. Bunun umursamama ve umursayan milyonlar içinde yalnız bir ada gibi kalma..


Ve yâr nefes iki dudağının öpüşünün herşeye rağmen o büyülü can verişi...


https://www.youtube.com/watch?v=RbNJLgGd5qA

mekansız tarafından 12/15/2015 5:22:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
Tsukuyomi
Tsukuyomi, @tsukuyomi
15.12.2015 04:51:03
buraya yarın uzun bi yorum gelecek kayıtlara geçsin

geldi :)

mekansız tarafından 12/15/2015 5:18:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
renbo
renbo, @renbo
14.12.2015 22:34:02
birikimine ve kalemine saygı duymaya başladım.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL