19
Yorum
64
Beğeni
5,0
Puan
2731
Okunma
şark’ın ağzındaki garip ağıt
garbın kulağına varana denk şarkılaşıyor
vatanım denilen kara parçasında
göç yoluna koyulan çocukların
hatırı sayılmayan ahı var
gûlistanlı annelerin göğsünde kabaran imân
kudûslû kadınların gözlerinde haccını tamamlıyor
öfkesini sabır odasına kapatan babaların elinden
ipini koparmış dünya yürüyor yine kendi halinde
haydut zamanlardan geçiyoruz
herkesin alnında kurşuni bir leke
ahiretini sağlam tutan sofileri hiçe sayan
çakal uluması iniyor kutsal mabetlerden içeri
vurmuşlar şuursuzca vurulmuş kıblegâh
asit kuyuların soğukluğunda ötekileşen
iniltilerle kesik yemiş aradaki kardeşlik bağı
kaç asırdır aynı acıyı tavaf edip duruyor
kendi etrafında yanan bu yangının dumanı
-akşam eve vurulmadan dön- diyen
annelerin ağzına gömülüyor duâlar
kurşuna dizilen lisânlar gibi/ölüm en güzel gitmekmiş meğer
Cömert Yılmaz
5.0
100% (47)