0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1490
Okunma

burası bir balık’çı kahvesi
firari bir yalnızlığın köşesinden kaçanların
sığınağı
kirli sakallı balıkçılar ağlar
ve deniz kızlarının uğradığı son liman
gurbet türküleri dinler yosun kokuları eşliğinde
martıların kanatlarında kaybedilmiş aşkların yangınları
bir kibrit ışığında denize düşer
burası bir balık’çı kahvesi
künyesinde yazılmaz isimlerin tenhalığında
mendil yerine ağları örer balıkçılar elleriyle
her ilmiğinde bir hikaye
ne gelen olur gecelerin efkarında
nede limanına uğrar gemiler
ihanetin inadına
el sallayan bile olmaz fiyakalı yalnızlığa
gün batımında denize kara bir perde inince
sevdanın demi çayın rengine düşer
düşer dile düşer bir sigara arası
tütün kokan parmaklara
kimi iç geçirir sevdiğine
kimi söver susarak gözleriyle
gelmişine geçmişine terkedilmişliğine
zulme çalar hüzün yalanı vurur
sığmaz taşar infazlardaki bir kurşun yarası gibi
bir yürek yarasında bin can gömülür sabaha
bin yalnızlıkla uyanır ve doğar güneş inadına
tekneler yanaşır gecenin koynundan koparak
talan olmuş yolcuların telaşına düşer
deniz mavisi utanır renginden
martılarda bir hallaç hüzün çığlığı ile
düşer peşlerine
rast gitmeyen hayata rest çekmek gibi
yeniden haydi rast gele diyerek
anılar kıyada bekler
herkesin hikayesi tanır aslında gidenleri
bitkin dönüşler kapıya dayanır
ve herkes kaldığı yerden başlar bir demin efkarında
tütün rengi değmiş dudaklara
bazen çay bazen’de rakı balık yakışır
akşam çökünce yakomozlar arasında
kor yangınlar geceye salınır gözlerden dökülerek
kimseler bulmaz ıslak gözleri
bir kristal kum tanesinde gizlenirdi herkes
Ayhan’ca Cümleler
Ayhan Akdeniz
5.0
100% (1)