1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1798
Okunma

İnce ince bir yağmur yağarken
Yine bir efkara kurduğumda saatleri
Dökülmeye hazır bir damlaya tutunuyordum o anda
Ne zaman şehrin telaşında umarsız bir kadın görsem
Seni kaybettiğime içim cız ediyordu
Ve sen geliyordun aklıma
Birden anlayamadığım bir hüzün
Boğazımda düğümleniveriyordu aniden
Uzaktan umarsızca gezen bir kadını
Göz ucuyla süzerken
Vitrinlerin camlarının yansımalarında
Sanki yalnızlığını kundaklayıp
Ve içinde kanayan bir yaranın yasınıda yollara bırakıp
Kalp ağrısının zekatını, göz yaşı ile ödüyordu
Hazırlıksız bir aşkamı
Mutsuzluktan belkide akşamdan bile saymıyordu
Sen geliyordun aklıma
Sessizlik yüzüne çarpa çarpa
Her bir kaldırım taşına gölgenin deydiği
Bu sokaklardan kaçışın geliyordu
Her yabancı adımların sesine kulağı irkiliyordu kadının
Belliki oda yalancı kalabalıkları senin gibi bir yerlere kilitlemişti
Dudağının kenarında dünden kalma bir ismin kırıntısı kalmış
Bir söz söylese
Tıpkı benim senin dudağından düştüğüm gibi düştü düşecek
Bir kadın Akşamın bir vaktinde
Yabancılık çökerken kendine
Akşamıda karanlıktan saymadan
Sanki azar azar ölüyordu
Sen geliyordun aklıma
Adamlığımı musalla taşına yatırarak
Ayhan’ca Cümleler
Ayhan Akdeniz
5.0
100% (3)