16
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
1513
Okunma

İzdüşümü yordamsız mahkûmları yürek denen ceberut,
Mengenesi devingen ruhların kılıcı:
Ahkâm kesen reçetelerde gizli
Söz öbeği ikilem mizaçlı yönergesi
İnsan denen mefhumun ötelenmiş nefreti:
Bir gizem bir sancı
Kaygılı bir döngünün rabıtasındaki o erişilmezlik
Kadar akıl dışı:
Hadi seyrel sen de münafık düşlerinde
Hele ki o yoz akıl tutulmaları.
Külliyen yalan aşka dair öngörü,
Kirli bedenlerin vücut bulduğu dürtülerin
Devingen mahcubiyetinde saklı
Görmez misin hak edilesi o çöküşün
Günbegün seyreldiği yankıları hanidir
Münafık ölümlerin mızrabı kadar akla zarar
Sen yine de dön dolaş
Ve söyle son sözünü:
İkiletme artık ne de süründür;
Ölgün hükümleri gıybet bellemiş
Hükümranlığı gölgelenmiş bir kez sevdanın,
Ucube yaratıları şeytanın dergâhında
Sünepe dürtüleri kırık güdülerin nazarında
Ahkâm kesilesi bir düşün izleğine düşmüş
Aşkın gölgesi.
Bir bildirge adeta sorunsuz mihrakların kayıt dışı
Ne çok edimi yaftalanmış mizacında
Körelmiş bir öğretide kurgulanmış iken
Son hikâyesi düş prensesi, masumiyetin harcandığı
Bir tantana adeta kaçarken yakalandığım
Nasıl da sıra dışı bir yüzü dönük kıbleye
Kayıp imgelerin salahiyet verdiği
Dünden yarına uzantısı ansız bir mecalsizlikle
Seyrelmiş bir kez hidayeti sır bildiğim
Ömrün tevafuku yine de
Rencide edilmenin çok ama çok ötesinde:
Bir pergelin iz bildiği
Deli fişek gönlün her daim iz sürdüğü,
Hanidir telaşını yadsıdığım o kaynayan kazanın
Gelmişken son raddeye.
Yüzüne hürmeten nasiplendiğim mihrabı kayıtsız
Ve kanatsız akşamların sadece benden mütevellit payidar
Mihenk taşıymış oysa hüzün
Yüzüm gözüm o üstün körü mahcubiyet iken
Dünden beri rast geldiğim,
Bir bir dileyip ve aşkı dilendiğim
Dillendirdiğim ne varsa yine de sakınıp
Ardına gizlendiğim perdenin
Karaltısına sinip de gölgelendiği
Ansızın peyda olmuş ve ölmeden yok olmuş:
Hanidir berduş hanidir yolumu kaybettiğim o yokuş
Gönül bu sevgili:
Kâh sefil kâh derviş.
5.0
100% (21)