3
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
4120
Okunma

İntihar süsü verilmiş bir cinayettir
susturucu takılmış dilin sessizliğe asılması
..
lal değilim
konuşkandır dudağımın yolcuları
toplu halde gittikleri alfabeyle
ulaşırlar en sağır hüznün duyusuna
ürktüğüm
sadece yırtık gözlerimden düşen yağmurlar
alışkınım
alıştığım bütün medcezir düşlere
acılardan
koleksiyon yaparım,
hep belkilere, keşkeler eklemem ondandır
idrak edemem
pencere buğusunda geometrik çizimleri
alıntılar yaptığım uzakların soyutuyla
duvar ülkesinde somut hayaller kurarım
sancılarımın devir teslim tutanaklarına
kabuksuz yaralarımı yazdığım gece bölünmelerinde
bir tarihin geride bıraktığı eskimiş sesinden
okuduğu kitabelerdeki antik ahrazları dinlerim
talana borçlu olan benliğimin
tarifi olmayan hacizliği işte
hasarlı ruhlar hastanesinin
demir parmaklarını tırnaklayarak bakarım
geçmişini yitirmiş sadece bugünleri olanlara
aklın düzlüğünde tespitsiz buhranlardı kayıpları
meczup umutların şarkısına daldılar haberleri olmadan
/ hayat sorgulamaktır aslında korkmak kandırmasa insanı /
sırattan az önce
araftan biraz sonra şiirlerle yıkanır
çocukluğumu giyerim üzerime
babamın
büyük bir kutu içinde ardımdan geldiği
bindokuzyüzseksenbir haziranına giderim
ve giydiğim çocukluğum küçük gelir bedenime
hayali daha fazla acıtmamak üzere vazgeçerim
/ kendini büyütmekti o anın fotoğrafında /
şimdi
Tanıdık yüzlerin yalancı ifadeleri gibi zaman
ve zaman
buruşturulup atılmış müsvedde yüreklerde hüküm sürerken
ben kendimde öldüğüm zamanla dirilir
ben kendimde dirildiğim zamanla ölürüm
...