5
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1250
Okunma
öksüz çığlığım, unutulmuş yeminim benim
duvarlara değse yanar yalnızlıktan elleri
bu sinsi gecenin
ipini unutmuşlar boğazımızda özgürlüğün
sesimiz bundan aynıdır
kalkıp kılıfını değiştiriyorum dünyanın
yine uymuyor kendime
ne çok acı, ne çok
nefesimiz batıyor göğsümüzün tellerine nicedir
sevgilim, gülü kanatır gibi sevenlerden koru ellerimizi,
ellerim göğsüne emanetim
dağılan yerden sen topla
kalan zamanı
zaman yatıyor usulca arasında
hikayelerin
ne çok başa dönüyor, ne çok boşa dönüyor dünya
uçurumdur o plastik korkularınız
merdiveninizin titriyor bacakları
masanız devrik, hayatlarınız ucuz
çöküyor kocaman mavi gözleri ülkemin
yine de koyu kumral bir gülümseme gibi
yayılıyor yüzüme hayat
barışça yaşamak için, ölmeyi beklemeyelim
5.0
100% (9)