4
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1325
Okunma

Şayet bize sorsalar, dokuz ay beklemeden
Plazentayı yırtıp, rahmi aşmak isterdik…
Değil kundakta yatmak, henüz emeklemeden
„Aşk“ deyip yâr peşinde, hergün koşmak isterdik.
İnsan bu pek sabırsız; sanırsın ki "Padişah,
Rabbin, her arzusuna, “peki” deme akti var“
Gerçek olan şudur ki, takdîr eden bir Allah
Ve her şeyin zamanı, belirli bir vakti var.
Âlem içinde âlem; tefekküre dalmadan
Âciz kalır iz’anlar; idrâk sırrına ermez.
Akledenler bilir ki, toprak tohum almadan
Kıyâmeti koparsa, çare yok, tek gül vermez.
Her devirde ezen var, bir de mahzûn; ezilen
Zâhirden hüküm verip, sormam “haksızlık” neden?
Herşeyi bir gören var; yalnız değil üzülen
Ağlatan gülüyorsa, bilirim, muvakkaten.
Zâlimin zulmü varsa, mazlumun da Rabbi var
Ecel gelir cihâne, ten toprağa uzanır…
Yollar mahşere çıkar, şaşmaz o hassas ayar
Zerre kadar kuşkum yok; hep iyiler kazanır!
Mecit AKTÜRK