5
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
1837
Okunma

ÖLENE DEK
Bir sevdadır Kızıl Elma’m; ülküm benim ta ezelden
Yol kesiğe çıksa bile yazacağım ölene dek
Ne bahtımdan medet umdum ne nankör ne müptezelden
El öfkeyle baksa bile yazacağım ölene dek
Ana dedik bu vatana; kucağını ocak bildim
Hilâlimi inciteni ezilecek böcek bildim
Her kökeni bir kovanda özü şifa çiçek bildim
Bal, ihanet koksa bile yazacağım ölene dek
Bin destanı sığdırdık biz atlas bezde her nakışa
"Kükreyen bir sel" olurum Al Geline kem bakışa
Çok fırtına bora gördüm, alışkınım kara kışa
Sel, bacamdan aksa bile yazacağım ölene dek
Tefrikanın pençesinde -biliyorum- onmaz yaram
Çakal varken dağlarımda bu kaleme neşe haram
Hazan gezse bağlarımda, fırtınalar esse ne gam
Gül yaprağın dökse bile yazacağım ölene dek
Varsın Türk’e hasım çıksın düne kadar dost sandığım
Varsın naza çeksin yine kör talihim, usandığım
Tutunacak bir ip sanıp darda kalıp uzandığım
Dal, yerinde yoksa bile yazacağım ölene dek
Son Çınarın gölgesinde umut derip yaşarken şen
Özkardeşim çıktı heyhât düşlerime mezar eşen
Al kar yağsa şaşmam zinhar; dost bildiğim dilden düşen
Kal, içimi yaksa bile yazacağım ölene dek
Hakk’tan aldık biz muştuyu, bir davaya olduk nefer
Biliriz ki bu uğurda boşa değil akan bu ter
Tek kalsam da mühim değil sadık dostum kalem yeter
Dil, yorulup bıksa bile yazacağım ölene
dek
Mecit Aktürk
Umut tohumlarını ufkumuza sererek
Hayâlini kurmuştu asil bir neslin Âsım.
"Birlik olun!" demişti, eli ele vererek
Hakikate uyandık; apansız, ürpererek
Yeni yetme türemiş; öz benliğine hasım!
Ne Kerbelâ yaşamış, ne Uhut ne Bedir’i
Din bulmuş Şân-ı Yüce; doğar doğmaz, zahmetsiz.
Unutmuş âkibeti, kabri, Münker, Nekir’i.
Tövbe beklerken avuç yıkasın diye kiri,
Yön arıyor edepsiz; Resûl varken, Ahmet’(SAV) siz!
Gâfil kibir ehline zevk verirken musibet
Ar ettim, diyemedim, "Rabbim bizi bağışla,
Bir an önce zilletten kurtulmayı nâsib et
Menfi ile savaştan gâlip çıksın da müsbet
Geçmesin şu ömrümüz; zemheri ile, kışla."
"Sus!" diyorlar, "aldırma!"; kalmak mümkün mü sessiz!
Arz-ı endam ederken sürüsü kavm-i Lût’un?
Hani o Necip millet? Bir gürûh; arsız, hissiz
Nefret olmuş kalbe Şah; iblis özgür, kafessiz
Değişen bir tek adı; Menât’ın, Lât’ın; putun.
Gayret beklerken bizden ukbâya dâir dilek
Herşey değişmiş gibi; dil, din, yöresel aksan
Paramparça olmuşuz; toplu atmıyor yürek
Herkes zevk-ü sefâda; öyle ki sanki bir tek
Benim bendi yıkılan, surları yerle yeksan.
Ey Muhammed ümmeti! Er bekler her sevdâ, er!
Gel, bu dâvâ uğruna, sen de benle yan artık!
"Müslümanım" diyene Kerbelâ olmuş her yer
Mevtâ değilsen şayet, Allah aşkına ses ver!
Doğranan öz kardeşin! Uyuma, uyan artık!
Mecit AKTÜRK