36
Yorum
138
Beğeni
5,0
Puan
3979
Okunma
--İmamesi kırık bir tespihim
durmaksızın çekilen dünya gibi
yetim bir cigaranın tütününe hayatı sardığımdan beri
eksilen ömrümden kalan küllere gömüyorum seni--
saat onbir
yarına bir var
sabaha çok
kumsalı okşayan rüzgara ezberleteceğim ismini
yolunu arayan yıldızlar birer birer kusacak senli günlerimi
bozuk paraya anlatırken hikayesini kör bir balıkçı
alıp başımı avuçlarıma kendimden gideceğim
ve birazdan
canlı bir mezara dikeceğim yüzündeki karanfili
suluboya tabloya yerleştireceğim gamzeni
kırlangıçlar terkederken evini
ağzımdan soluyacağım nefesini
saat iki
gecenin leylim vakti
üzümler hep sevmiyor çıkarken şişenin içinden
kadehlere çizeceğim dudaklarının resmini
masamda ciğerini doğrarken bir kadın
gelmişine geçmişine söveceğim hayatın
saat beş
sabaha teslim olma vakti
kemirirken ruhumu gün ışıkları
doldurup bir gemiye kendimi
senden gitme
içimi hira’da ağırlama vakti
--------
Seslendirme için Sevgili Ahmet Ormancı’ya teşekkürlerimi sunuyorum.
5.0
99% (89)
1.0
1% (1)