12
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
1662
Okunma

rüzgâr sinmiş köşelere
sokağın dili camları tokatlıyor
ecelin fırçası cevval
kan uğultusunu gözlere çiziyor
-karanlık...
diyor bir ressam
yağmur yağsa,güneş açsa
gök-kuşağını çekse insanlığa
aydınlansa cümle kalabalık
sokağın başından gözyaşı selini
alıp gitse güvercinler
-keşke
elini tutsan bir çocuğun
ben omzumu versem yaşlı bir anaya
türkü olup yağsa kalplerimiz dağlara
heyhat! uzak yollar
kanlı bir masalın bilyelerini topluyor zaman
ellerimiz paslanmış
ağzımız bakır tadında
kendi acımızın ipine un seren
kulaklarımız tıkalı
-karanlığın sesi buzdan
diyor bir ressam
ekim ayı
tam da mevsimin ortası
tanrının kapısında çığlık çığlığa ölüm
kötülüğün dönencesinde korkunun eli
bebek sarısı hüzünleri içre çağlatan acı
yok mu insafın yine pare pare dağladın güneşi
-keşke
biteviye külleri közleyen meczup
ateş kadar yürekli olsaydın
ve
pusudaki ölüm
toprak kadar taze kokmasaydın…
ayşe uçar
11-10-2015
dilitutulangünlerden