1
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
887
Okunma
öyle ya sen sadece kulenin altındaki saati görüyorsun
demin neler kaçırdığını arka fonda
anlatsam
anlatsam kargalar gülse
hasta kılıklı soğuk balkonumun göz uçlarını öperdin
bütün ölüler meydanda toplandı
söyleme boşluğunu doldur dediler
sonrası amansız bir karanlığa dalmaktı
açtım gözlerimi gözlerinde
her şey bir ağızdan
geçmişim bu günüm yarınım diyordu
taşlar susuyordu kızgınlıktan
bir de denizin altında ki yankılar
oysa içten içe yol alan sevginin yorgunluğuydu bu
ayı altın suyuna banıp satan yamacı
güneş rengarenk çiçek olur ellerini ver
yalanı geceye varan sessizlik
aşkın hesabını dermeye korkuyor
öyle ise bu iniltiyi susturmak lazım
çıkılmazı çıkarak değil bilakis
düşerek tamamlamalı bu oyunu
saf beyaz kar altında gülümseyen
sonsuzluğun sesiyim ben.