14
Yorum
66
Beğeni
5,0
Puan
2124
Okunma

vurdum duymazlığımı söküp ağzımın dağlarından
suskun notalar halsiz unutkanlıklarım
susan kendi çığlığında boğulur diyorlar
bir şarkı kaçıyor aklıma
çatlayan dudaklarımda sabıra bileniyor dualar
kocaman bir sus tarlasında kısırlaşır ağıtlar
yaban yürek sancısında yağmurlar çöker yatağıma
gölgeler tövbeler, yeminler gece kalabalığına karışan zılgıtlı düşler
küfürler sürgün duvarlara
bu mermi sesinde havalanan kuşlar
baharda cemreyi müjdelemezse gözlerin
kustuğum çığlıklar da uçuşacak güvercinler
dağılırken sigaramın dumanı
yalpalar dudaklarımda adın
anason bile tutmuyor artık kendini
anılar gömülürken kül tablasına
sen kendinde bırak menevşe kokulu gülüşlerini
bahanelere sığınan mevsimler soyunuyor göğsümde
saatlerin ardı arkası kesilmiyor sancı sancıyı doğruyor
biliyorum ne sen sarmaya müsaitsin artık kanayan yanlarımı
ne ben gelip diz çökmeliyim yüreğinin avlusuna
amel defterime birkaç günahın vebalisin omuzlarımda
şimşekler kesik kesik kusuyor öfkesini akşamlarıma
söz verdim ne adını kusacağım kalemin karanlığına
ne de şiirlerim anlatmayacaktı seni
dilimde çakılı kalmış bir türkünün yakan sözcükleri
hatırlatmayacaktı seni bana
şiirler unutulmuş birkaç anıyı küllüyor
ellerimde bir çocuk düşü yemin
yaralı bir yüreğin tirajı komik haykırışı
çingene kadının fincanından yükselirken adın
seni unutmadığımı haykıran birkaç damla
hoşçakalları ceplerimize doldurduğumuz tren garları
sen olmayınca bilirsin üşütmez gece
bir kedi devirir geceyi kulaklarımdan
tozu dumana katılır yüreğimin
topla şimdi bohçasını bana alıp kaçan anılarını
sabah ezanına karışırken ninni sesi
aklım damla damla düşer hecelerin arasına
beni hatırla demiyorum sana
bırak beni soyunup, seni giysin güneş
doğaçlama düş kurup karanlığa
mavisi senden gecekondu bir düşte unutup
yüzünün avlusundan süpürme beni
5.0
100% (47)