6
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1051
Okunma

Şerife
Kütüphanenin karşısında; Devlet Hastanesi
büyük çam ağaçları içindedir
doktorların adına illa "bey" eklenirdi
birinin adı sadece "Şerife"dir
ne doktor, ne reçete
yemeklerden önce Şerife
altı saat arayla
hatta saat başında, yarımlarda,
çeyrek geçe, çeyrek kala
günde dört değil ondört defa
Şerife gelir-gider-gelir
kimine ilaç verir,
kiminin nabzına bakar
şifa olur, derman verir, iştah açar,
kimine yemeklerden önce
kimine tok karna Şerife
gün yirmidört saat
hastanede hastalara
Hızır gibi yetişir
Şerife doktorlardan önce
doktorla
doktorlardan sonra da
ağrıya-acıya
yangıya -sancıya
Şerife “-iyi gelir”
Şerife geceler boyu
sabahın seherinde
günün her saatinde
aynı anda her yerde
tüm dertlere bire-bir
kazara başkasına sorsan bir şeyler
“Şerife Hanım’a soralım” derler
olmadı “Şerifee” diye çağırırlardı
Şerife Hastanenin gönderinde bayraktı
Şerife kapıcı, nöbetçi, hasta bakıcı
teşhisi O koyardı, iğneyi O yapardı
kimin ne yiyeceğini O söyler,
tuzsuz yemekleri O dağıtırdı
olmadık işe kalkışanları O azarlardı
ziyaretçileri O karşılardı,
ziyaretin bittiğinde herkesi O uğurlardı
taburcu olanlar O’nunla vedalaşırlardı
hasta yakınları mutlaka O’nu soracaklardı
hastaların, Şerife’li anlatacakları vardı
Şerife Hemşire zayıf biraz yaşlıca bir kızcağızdı
herkesin iyi dileklerini, dualarını alırdı
onca edilen dualar, kabul olmuş olmalı
birgün bir "Yaleveş"li birine vardı
ve Yalvaç’tan ayrıldı
Yalvaç, Yalvaç Hastanesi, Yalvaçlı onca hasta,
Şerife Hemşire’siz kaldı
işin aslı yirmi kadar daha
hemşire vardı
ama hiçbirinin adı bile Şerife değildi
Şerife gibi değildi hiçbiri
Şerife bir başkaydı
çok çok başka
herkes hayrandı
ondaki meslek aşkına
tercih etti aşkı
veda etti Yalvaç’a
herkes adına teşekkür, takdir ve saygılar sunarım
hala duacısıdır bilenler
tanıdığımıza Şükür
5.0
100% (8)