1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1368
Okunma

I
Ölüme gülerek gitmek
Sana yakışır oğul
Giderken darağacına
Küfretmeye gerek yok
Cellâdına bir kez gülümse yeter
Geceleri düşlerine girecek gülüşlerin
Ateş olup yağacak tepelerine her an
Yağacak başlarına temmuz ayında kar gibi
Her kahkahan bir balyoz gibi inecek suratlarına
Çökecek başına kanla yıkanan bu dünya
Sen gülümsemene devam et oğul
Bırak cellâtların ağlasın…
II
Güneşten sıcak, bahardan güzel
Barış türküleri susmasın dudaklarında
Belki güneş vurmayacak tenine bir daha
Belki de bu yaşamda son anların
Gün gelecek
Doğan çocuklar alacak adını
Bir iken bin olursun yüreklerde
Renga renk çiçekler açan
Bir bahçe olursun bahar tadında
Mis gibi kokan gülümsemelerin
Bir ıslık olur yankılanır yüreklerde
Sen gülümsemene devam et oğul
Bırak cellatların ağlasın
III
İlmiğin ucuna asılmış yaşamın
Titrer durur karşında dar ağacı
Ve bu onlara son darbendir
Gecenin sessizliğini bozan gülümseyişin
Bu sefer ki uzun bir gülümseyiş olsun
Kısık da olsa sesin
Sen onları gülümsemelerine as
Bırak sallansınlar kendi iplerinde
Gerek yok sehpaya tekme vurmaya
Gün gelir tarih tekmeyi
Sen gülümsemene devam et oğul
Bırak cellatların ağlasın
Mehmet ACIOĞLU