3
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1334
Okunma
bir gece daha uyutulmak uğrunadır
şafaklardan yeni doğumlar beklemek
güneşi görebilmek adına acıyı bilmek gerek
çok zaman lâl olmak gerek konuşmak için özgürce
bahar da bitmiştir ya bir kışa daha dönerken yüzünü
özlemle koşup sarıldığın eski sabahlar
ardından geceler boyunca düşlediklerin
hangi dağ yamacında yükselecek diye beklersin
bir tebessüm son defa kucak açar uzaklardan
her vakte uğramayan düşlerimizle
içimizden savrulup kopan
köpük köpük kalbimizde kabaran evham
ve dudaklarda mistik imgeler
aynı salkım söğüdün göğsünde unutulmuş o garip yalnızlık
bir düğünde eskiyen gelinlerin sevdaya bakan yüzleri kadar ağlamaklı
ve kendine yaban kalan akrabalar kadar özverili az biraz
aynı zaman içinde birden fazla ölüyoruz oysa
bütün günahlar yağmura kafa tutarcasına sırılsıklam
ya akşamdan kalma dört başı mamur umarsızlığın
ya da yangını hala taptaze duruyor aşıkların
her şey o kadar basit ve olağan