Yağmur bu; Bazen bereket, bazen felaket… Topraktan toz kaldırdığında huzurlu bir koku, Topraktan toz götürdüğünde can alan bir korku…
Ey yağmur! Yağ ki; kararmış yüreklerin karasını al götür… Yağ ki; her damlan yeşil püskürtsün maviye… Huzur ol in semadan…
Kuraklık cana yetti, ot bitmiyor bu elde. Rüzgârı ben üflerim, bulutları sen azdır. Çık yoluma, çisele; hafif esen her yelde, Öyle yağ ki üstüme, bana bir şiir yazdır.
Ahmakıslatan gibi, sağ gösterip sol vurma. Varlığın belli olsun, sessiz sedasız durma. Dök etekte ne varsa, içinde bir şey kurma. Kiri pası sök götür, beni pak suda yüzdür.
Gürleyerek çak şimşek; vur yıldırım, es tufan! Nuh’un gemisi hazır, dolsun tümüyle umman. Güvertede çok yer var; gelsin hadi can, canan. Öfken dinince beni, gökkuşağında gezdir.
Ayak sesin gelince, sema karalar bağlar. İç çekmesi bitince, boşalır birden ağlar. En güzeli sorsalar, bilir sadece dağlar. Yolunu gözleyen çok, sen önce bana sezdir.
İlk damlanda topraktan, gelir vuslat kokusu, Parkta el ele bir çift, yaşar sevda coşkusu. O an etrafı sarar, ağaçların türküsü. Meşk toprağın bağrında, her damlandan aşk sızdır.
Çık ortaya ne olur, aldığım nefes ayaz. Yüreğimi kurutur, sensiz geçecek bir yaz. Yolla ateş topunu, duygular yansın biraz. Üşüyen ruhumuzu, gelinciklerle kızdır.
Şairin kulağına, segâh perdeden seslen. Bestekâr kemanından, hüzzam makamda beslen. Dinle şimdi şarkıyı, nağmeleriyle hislen. Yağ güzel yüreklere, yağ ki kötüyü süzdür.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
sesini, soluğunu, şiirlerini, varlığını sevdiğim Turgay abi... ne güzel bir şiirdir bu böyle... yağmur bu aralar biraz sinirli sanki, şiir değil destan yazdırır bu enerjisiyle :)
Şairin kulağına, segâh perdeden seslen. Bestekâr kemanından, hüzzam makamda beslen. Dinle şimdi şarkıyı, nağmeleriyle hislen. Yağ güzel yüreklere, yağ ki kötüyü süzdür.
Değerli dost kalem bu güzel eseri canı gönülden kutluyorum. Yureginize sağlık hocam selam ve sevgilerl olsun dost yureginize saygılarımla..
Kararmış yüreklerin karasını alsın evet değerli dost yürek ama öyle kara yürekler var ki fırtına yağsa silinmez karaları harika dizeler tebrik ediyorum yetkin kaleminizi nefesinize sağlık başarılarınız bitimsiz olsun saygılarımla.
İçimizdeki heyecanı satırlara dökmemize vesile olacak bir aşk.Açlığımızdan anlayan bir göz,kurumuş dudaklarımıza bir su,bir bakış,bir yakarış çoğu vakit. Yazdır bana ey kadın/ey adam.Sende hayat bulsun nidalarım
Yağmur bu; Bazen bereket, bazen felaket… Topraktan toz kaldırdığında huzurlu bir koku, Topraktan toz götürdüğünde can alan bir korku…
Ey yağmur! Yağ ki; kararmış yüreklerin karasını al götür… Yağ ki; her damlan yeşil püskürtsün maviye… Huzur ol in semadan…
Bu hikaye anlatıldığı her ağızda farklı bir renge farklı bir şekle bürünüyor.Kimi zaman şiir olur şairin dilinde,kimi zaman aşığın sazında türkü.Çorak toprakların en beklenilesi tekerlemeleri belki de.Alacakaranlıkta sonsuz nur yahut…
Kuraklık cana yetti, ot bitmiyor bu elde. Rüzgârı ben üflerim, bulutları sen azdır. Çık yoluma, çisele; hafif esen her yelde, Öyle yağ ki üstüme, bana bir şiir yazdır.
Giriş fon müziği ile kendimizi Karadeniz’in o eşsiz yeşilliğine salıverdik.Gayri ardından gelen kuraklık bile umurumuzda olmamalı.Şairin içi öyle yanmaktadır ki.Yapmış olduğu istiare sanatı ile isyanını dile getirmiş ,bekleneni beklemenin derecesini öyle isyankar anlatmıştır ki…Ot benzetmesi,kuraklık benzetmesi çok güzeldi.Suya hasretlik,yağmura hasretlik,çorak toprakların yeniden yeşertilmesi isteği öyle bariz ki dörtlükte.Boy boy şiir yeşermeli şairin yüreğinde.
Ahmakıslatan gibi, sağ gösterip sol vurma. Varlığın belli olsun, sessiz sedasız durma. Dök etekte ne varsa, içinde bir şey kurma. Kiri pası sök götür, beni pak suda yüzdür.
Sevgilinin/sevilenin vefasızlığı demek yanlış olacak sanırım bu dörtlükte.Yalnız bir tutarsızlık gözlenmekte ve şair onun varlığını damarlarında hissetmek istemekte,hiçbir şeyin gizli kalmamasını istemektedir.Bu sırlar veya gizler yüreklerde kir ve pas tutmasını sebep olmakta ve bu kirliliğin de ancak ve ancak su/yağmur ile geçeceğine inanmaktadır.
Gürleyerek çak şimşek; vur yıldırım, es tufan! Nuh’un gemisi hazır, dolsun tümüyle umman. Güvertede çok yer var; gelsin hadi can, canan. Öfken dinince beni, gökkuşağında gezdir. Sevgisi öyle büyük ki şairin.Karşıdan gelecek her türlü sertliğe kendini siper almış,kaçmamaktadır.Zaten aşk ve sevgi de bunu gerektirmez mi idi?Korkakların ne işi olurdu sevmekle.İşte kopacaksa bir tufan o gemide ikimiz de olmalıyız ey yar demektedir şair.Gelmesi dilenmektedir ve şair renklerini kaybetmiştir sevilenin yokluğunda.Doğmak istemektedir yeniden bir gökkuşağında.
Ayak sesin gelince, sema karalar bağlar. İç çekmesi bitince, boşalır birden ağlar. En güzeli sorsalar, bilir sadece dağlar. Yolunu gözleyen çok, sen önce bana sezdir.
Ruhumuzu dinlendiren o ses.Hemen hemen hepimizin hayatında yer bulmuş,vazgeçemediğimiz o ses.Ve bazılarının arzulayıp da duyamadıkları o ses.Hayal ettiklerimiz bizi ne kadar mutlu ederse bazen de o kadar mutsuz eder kırıldıklarımız.Kırılma noktamız çok sığdır aslında.İçimizin canı çekilince anlarız bunu.Tıpkı şair gibi.Ve son mısrada ince bir sitem.Kimdir o yolunu gözleyen çok kişiler.Ve şair bunu bilerek acı çekmekte,karaları kendi bağlamaktadır.Şahitliği dağlar bilir yalnızların ve bir de yıldızlar gece olunca.
İlk damlanda topraktan, gelir vuslat kokusu, Parkta el ele bir çift, yaşar sevda coşkusu. O an etrafı sarar, ağaçların türküsü. Meşk toprağın bağrında, her damlandan aşk sızdır.
Toprak kokusu ve yağmur.Aşıkların vazgeçilmezi.Konduğu her mısrayı güzelleştiren kavramlar.Vuslat ifadesi ve parktaki çiftler şairin tanık olduğu içini yakan manzaralardır.Belki geçmişe özlem,gelecek günlere dair imkansız bir rüya.Yağmur hangi toprağa yağar bilinmez oysa.
Çık ortaya ne olur, aldığım nefes ayaz. Yüreğimi kurutur, sensiz geçecek bir yaz. Yolla ateş topunu, duygular yansın biraz. Üşüyen ruhumuzu, gelinciklerle kızdır.
Sevgiliye yalvarış mı desem yakarış mı desem.Hangi sözcüğü oturtacağımı bilemedim.Ancak bu vuslat olmazsa halim nice .Kuruyacağım bahçedeki otlar gibi ağaçlar gibi çiçekler gibi.Bu benim ölümüm demek bilmiyorsun.Sen taze bir gelinciksin ya da sen benim gelinimsin.Ben üşümekteyken ve sen kapatmışken yapraklarını böyle.Daha ne kadar donarım bu yaz günü sensizlikte.Çık artık ,nefesim ol,yazım ol,baharım ol yakarışı şairin dilinde.
Şairin kulağına, segâh perdeden seslen. Bestekâr kemanından, hüzzam makamda beslen. Dinle şimdi şarkıyı, nağmeleriyle hislen. Yağ güzel yüreklere, yağ ki kötüyü süzdür.
Biz şarkıyı dinledik. Siz de bizim şarkımızı dinleyin. https://www.youtube.com/watch?v=wyAug__JQ5M Yağsın beklediğiniz yağmur toprağınıza.Yeşersin boy boy şiirler.Siz daha nice şiirler yazın.Biz okuyalım,dinleyelim.Ulaşsın sesiniz bulutlara.
Ölçüsü,uyağı redifi,uyak şeması,konu bütünlüğü ,biçimi ile güzel bir şiirdi.Tebriklerimle.
Biz tarafından 8/11/2015 11:54:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
Uzun; uzun olduğu kadar da dolu dolu, şiirin içine giren, açıklayıcı, çok güzel bir yorum yazmışsınız. Eskiden beri ben de bu şekilde irdeleyici yorumlar yapardım.
Şiirime verdiğiniz değer ve emeğiniz için çok teşekkür ediyorum...
Uzun; uzun olduğu kadar da dolu dolu, şiirin içine giren, açıklayıcı, çok güzel bir yorum yazmışsınız. Eskiden beri ben de bu şekilde irdeleyici yorumlar yapardım.
Şiirime verdiğiniz değer ve emeğiniz için çok teşekkür ediyorum...
o denli temizlenecek insan var ki kokularından geçilmez hepimizin ihtiyacı var dost bravo yine usta kalem güzel yüreğin derinliğinden yağmış şiir kutlar sevgiler sunarım kal esenlik içinde...
Çok çok teşekkür ediyorum dostum... Burada pek bulunmadığım zamanlar ya da sadece arada uğrayıp şiir eklediğim zamanlar şiirlerimi hiç yalnız bırakmadın...
Çok çok teşekkür ediyorum dostum... Burada pek bulunmadığım zamanlar ya da sadece arada uğrayıp şiir eklediğim zamanlar şiirlerimi hiç yalnız bırakmadın...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.