5
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1370
Okunma
Kahrolsun aşk dediğiniz şu illet
Yerin dibine batsın okları Eros’un!
Hangi pejmurde perişanlığa sığar bir sevgi?
İstemiyorum ağalar beyler
Hükümranlığınız sökmez artık
Ve dikin haydi dikebilirseniz
Yüreğimin söküklerini....
Nafile yetmeyecek gücünüz...
Ozanlar söylemesin saçma sapan türkülerini
Acıdan başka ne verdiler ki?
Söyleyin bana
Beyaz ata mı kara küheylana mı biner masallardan gelen prensler?
Ya da efsane adıyla yıllardır inandırmaya çalıştığınız
o yalanlar neredeler
Nerede Leyla nerede Ferhat ’ın Şirin’i?
Nerede hani?
O üç harfli ucube?
Ben Ağrı Dağı’nı bilirim
Ve Nemrut ’u
Ve köyümün zirvesindeki Ziyaret Tepesi ’ni
Yok hayır
Külliyen yalan aşk dedikleri.....
İki ayrı memleketin farklı menzillerine ulaşmaya çalışan ırmaklar gibi
Ayrı dünyalar
Hani dünya tekti?
Yok ağalar yok
Artık kandırmayın nesilleri...
Öyle olması gerekiyor diyorsa biri
Başını öne eğiyorsa mağrurca diğeri
Fazlaca doydum sahteliğinize
Tokum
Susun şimdi!
Ateş-i aşkına yanmış çıranız
Örselendiniz
Yetmedi mi?
Acı ziftlendiğiniz...
Düş bitti
Gün bitti
Söz bitti
Ve ben de....
Yorgunum
Bir kabre sığınacağım
Yok hayır
Yalancı çoban kaçtı gözlerime
Gökyüzü değil
Çok uykum var
Ben bugün
Arkasından bir ömür döktüğüm
Bir uğurlamaya şahit oldum...
5.0
100% (4)