1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
905
Okunma
yolum yine yaralı ruhumun
efkar saatlerine düştü
ve içimde yokluğuna baş edemediğim
cümlelerimin demindeyim
kelimelerim bana isyanlar edercesine
saçılmış sanki pişmanlıklarımın
gönül sofrasına
dudaklarımda kahrolası
yine bir şiir tadı var
uslanmıyor kalemim
yine boş kağıtların peşine düşmüş
kadehlerden medet ummuyor
bu yürek nedense
sanki bir kadehe sarılır gibi
içimdeki isyanlarıma hükmedemiyorum
sarılıyorum kalemime
seni içime çeker gibi
her hecede dudağımın kenarından
adın sızıyor
ben özlemine sustukça
sen nasılda bağırıyorsun kendimle kavgalarımda
yani anlıyacağın sevgili
yine sana içim sızlıyor işte
sana olan efkarlarımın
gönül sofrasına
hoş geldin
otur şöyle en baş köşeye
oturda hayalinlede olsa
hasretin belini kıralım iki cümle arası
yokluğunu
gönül soframa sereyim ellerimle
hiç olmazsa yokluğuna gönül gözüm doysun
ben konuşayım seni sana anlatarak
sen sakın isyanlarıma dokunma
yoksa kırarım içimdeki tüm cümleleri
yokluğuna çarpa çarpa
adını söylediğim her hecede
biraz gözlerinden tadayım
kayıp zamanlarımın arası
birazda gülüşün gelsin aklıma
ve her gülüşünde
gamzelerinin arasında unutayım kendimi
ne çıkar
bir yerlerden gelmesende
hayalde olsan sus öylece sus konuşma
bırakta gözlerinin arasında
yani kirpiklerinin en intihar ucunda
yerle bir olmadan avuçlarında
damla damla
isyanlarımı yıkayayım yokluğuna
hadi hadi
daha ne duruyoruz’ki
kahrolası birbirimizin yokluğuna
şerefe şerefe diyerek
dilimizde binlerce cümleleri kıralım
ve hayatın dibine dibine söverek
sen aklımdan gitmeden
sabaha kadar dağıtalım kendimizi
hiçbir şeyden utanmadan
sarkoşluk içmek değilmiş aslında
onuda denemedim sanma
nasılsa iki kelime arası adın varya
yani seni çok özlüyorum ya
kadehlerede lanet olsun emi
adını her söylediğimde
nasıl olsa
bir meze oluyorsun dudaklarımda
kolay kolay sen olmadan
bu sofradan ayrılmam belki ayrılmam belki
Ayhan’ca Cümleler
Ayhan Akdeniz