5
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1210
Okunma

Günçiçek
Kıyamet çiçeğim...
Sana bildiğim bütün dişil adlarla sesleniyorum
duymuyorsun...
Bir kent dolusu günah birikiyor gırtlağıma
soluğum yolunu
şaşırıyor
ağlayan bir kadının ayaklarına kapanıyor...
Üç kadeh sürüyor güz(el)leşmen
üç gün sürüyor dilimi, dişlerimi,kaburgamı
ciğerimi parçalayıp
savrulup gitmen...
Günçiçek
Kıyamet çiçeğim...
Sen annemin iğne oyalı çemberi gibi
kokuyorsun
bilmiyorsun...
Bu îşte bir yanlışlık var
kanıma giriyorsun
Elmayı dişlemeden daha...
Günçiçek
Kıyamet çiçeğim...
Maviye çalan herşey korkutuyor beni
seni gündüzleri
ve en çok güneşli günlerde sev(e)miyorum
umursamıyorsun...
Kaotik bir cinnet
var
karın boşluğumda
Yüreğimde titreyen sancı tanıyorum
seni
dünden...
Doğum yapıyorum ağzımdan
birinci çinko
diye bağırıyor
kaburgamdaki ses
kumarbaz bir mevsim şu güz
ıskalıyor beni kurşun
gibi
soğuk bir düş...
Günçiçek
Kıyamet çiçeğim
Uzat ağzındaki zehri
Ocağa varmadan henüz takvim
dudağına düşüyor aralık bir tebessüm
up uzun bir kaybediş yatıyor
yatağın
ıssız tarafında
Taraf tutuyor bu sevda
sol elini yumruk yap kaldır göğe
Bir kadının kirpiklerinde başlıyor
ihtilal
ve celali bir isyan
her sevişme...
Düş palazı gözlerin var senin
kuş palazı bir hengame bu devir
sıtmaya tutulmuş bütün bir şehir...
Günçiçek
Kıyamet çiçeğim...
mey bitti
son neyzen öleli
bu şehrin nüfusu ona katlandı
Bir ömür
Bir bakış için
bu zulme katlanılırmı...
Oysa
Sen
herhangi bir şehrin
herhangi bir semtinde
ve herhangi bir odasında uyuyorsun
Dertsiz
yenilgisiz
Sevgisiz...
Günçiçek
Kıyametim...
5.0
100% (9)