Gölgemde acemi bir telaşla
Kitap gibi okudum seni bozuk im(lâm)la
Parmak hesabını bilmem
Günde beş vakit seni ettim,
Otuz üç kez seni çektim.
Sen sigara içerken de çok güzeldin
Birde çay…
Birde…
Neyse
Ne diyecektim.
Gözlerin çok yurtsever
Sesin temmuz gibi sıcak
Ve
Ben
Çok yazdım seni ayrılık şiirlerine,
Hala dilimin zor zapt ettiği bir çok kelime,
Yaşam mücadelesi veriyor kalbimin enkazında.
Seni anons ediyor beynimin müşrik hücresine,
Ne demişti şair
“Ne sen gelebilirsin bana,
Ne de ben kapıyı açabilirim sana”
Şey
Ben kapıyı açtım sana
Dilediğin zaman sen gel bana.


Bir tarafım Maveraünnehir
Ortasında bir sus pus ben
Öpüşüyorum seninle sessizce,
Şimdi otobüs gelir sen biner gidersin,
Terliklerin peşinden gelir.
Kokun…
Ak deniz kalkıp gider.
Sonra Silifke gider.
Vatanın düşer boylu boyunca düşman döşüne.
Çok kanlı bir ihtilalle.
Ben kuduz bir it gibi yalnız kalırım.
Nefesim ciğerimin duvarını törpüler.
Gökyüzü içime dolar,
Atsan atılmaz bir gökkuşağına binerim.
Gözlerimi kapatır
Annemin masallarında sana gelirim.
Sahi
Sana hangi yoldan geleyim.


SANA GELEN HER YOL MÜBAHTIR...
pynst.