…ve ben bir kadına aşık olurdum.
Elleri şiir kokardı.
Düşleri menekşe…


O parkta
O bankta
Belki şimdi bir melek oturuyor ihtimali gibi,
Gülüşünün kadrajına girmek yeterli bir sebepti bence.
Sen yokken
Ölüm dirimi öptü
Gözlerinden.
Dört çayı molasında
Ve ellerinin yokluğu
Hala hatırı sayılır bir sefalet totalimde.


… ve ben bir kadına aşık ölürdüm.
Kanunen ölmek yasaktır
Ama ben yine ölürdüm.
Batıl bir şiir muskasıdır bu
Bankları anne sanabilirsin mesela
Oturabilirsin kucağına sevgilim.
Birde Cleopatra abla çok güzeldi.
Ve kışın en sisli gününde,
Gözlerine uyanıyorum.
Gülüşüne öyküleniyorum.


Romantik olmayan bir şekilde bakışıyorduk.
Ben övündüğüm adamlığımı karşıma almış kulaklarını çekiyordum.
Sen gülümsüyordun, ben kadrajına açık artırmayla paha biçiyordum.
Günah tohumlarını sularken pervazdaki saksıda,
Bir pavyon koridorunda düşürüyordum düşlerimi.
Düşüyordum,
Dizlerim kanıyordu.
Bir Tanrı arka fonda beni öldürüyordu.
Ayrılığın bir rengi olmalı diyordu gerzek bir filozof,
Ve kırmızı oldukça gaddardı.
Oyuncak bir bebeğim dudakları gibi,
Senin dudakların gibi.
Hayır ben şizofren değilim.
Hamam böcekleri oldukça cesur sevgilim.
Mavi bir ip bulursan,
İçinde yıprandığım zaman dilimini dik.
Gözlerim yırtık gitmesin.



pynst.