15
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
1080
Okunma
yere düşük kulaklar
gözde yaş kurumuş tezek
gözler kara bakıştan
dayamış da başını duvara
ses bekliyor umutlu
bırak artık diyecek
sırtındaki yükünü
daha ne kadar gidilecek bu yol
gittikçe ağırlaşıyor yük
nerdeyse açılsa bir mezar
gönüllü girecek
boylu boyunca uzatacak bacaklarını
dinlenecek
bu can
insan hayvan farketmez
kimin canı yanmaz bir iğne batırsan
yaksan ateşle
buz gibi suya soksan
sopa vursan
ah koca baş
dayandığın bu duvar
inan daha duyarlı
her şeyi sahiplenen insandan
bakışların ölmüş çoktan
kurduğun hayaller
erişemediğin uzak yıldız
yolun hayli uzun, bacakların güçsüz
belli köşeye varmadan
yere inecek dizlerin
etlerin dökülecek ötede
ezileceksin
taş yükün altında
yine tekme yiyeceksin
neden kalkmadın diye
öldüğüne değil
yükünü yarı yolda bıraktığına üzülecekler
son kez
tekmeleyip gidecekler
gelip götürecek
belediye çöpçüleri
kavuşacaksın
özlediğin mezara..
ah eşek
bir kez anırsaydın ne olur
şu insan eşeklere
hangimiz eşek diye!..
15. 06. 2015 / Nazik Gülünay